![]() |
Tweet |
“Mavi Çileğin Sırrı” kitabı ile yoğun ilgi gören;
stratejik iletişimin duayen ismi, eğitmen ve yazar Doret Habib,
“Kleopatra’nın İletişim Stratejileri” başlığıyla;
antik çağlardan günümüze uzanan bir liderlik yolculuğuna çıkararak,
Kleopatra metaforu üzerinden; çağdaş girişimciliğe, yeni bir bakış açısı sundu.
Kleopatra’nın, binlerce yıl öncesine ait
ama; etkisi, hâlâ bugüne yön veren bir figür olduğunu belirten
Doret Habib;
“Güzelliğinden çok, zekâsıyla iz bırakan bir kadının hikayesi
binlerce yıl sonra bile iş dünyasına ilham veriyorsa;
orada, sadece bir efsane değil;
çok iyi yazılmış bir strateji vardır.
Kleopatra, efsanesi bir güzellik masalı değil;
aksine, stratejiyle yazılmış bir marka hikayesidir.
O, kendini yeniden tanımladı.
Bilgiyle, zeka ile hikâyesini yazma gücüyle…” diye konuştu.
İletişimin, sadece dış dünyaya dönük bir aksiyon olmadığını;
aynı zamanda, kendi iç dünyamıza tuttuğumuz bir ayna olduğunu
ifade eden Doret Habib,
"İletişim, bir kampanya değildir.
Sürdürülebilir bir marka stratejisidir.
Şimdi, kendinize şunu sorun:
Ben kendi markamı,
Kleopatra gibi stratejik şekilde inşa ediyor muyum?
Yoksa, hâlâ; sadece iyi şeyler üretip, fark edilmeyi mi bekliyorum?
Kleopatra, kendine bir yer açmadı.
Kendine bir sahne kurdu.
Bugün siz de kendi sahnenizi kurmaya hazır mısınız?" dedi.
Kleopatra'yı, Kleopatra yapan şeyin;
yalnızca güzelliği olmadığını vurgulayan Doret Habib,
"O, bir liderdi, bir stratejistti, bir iletişim ustasıydı.
Tıpkı onun gibi sizler de hayatınızı ve kariyerinizi
yeniden tanımlayacak bir bakış açısına, sahip olabilirsiniz.
Bu bakış açısı,
sizin 'mavi çilek'inizde yani; içinizde keşfedilmeyi bekleyen,
sizi diğerlerinden ayıran, o özgün yanda saklı...
Günümüzde kişisel marka olmak, artık; bir lüks değil, bir gereklilik.
Tıpkı; Kleopatra’nın Nil kıyısına kurduğu etkileyici sarayı gibi
siz de içsel zenginliğinizi, dış dünyaya gösterecek bir yapı kurmalısınız.
Hikâyeniz, duruşunuz, iletişiminiz;
hepsi, bir bütünün parçaları.
Ürün değil, duygu sattığımız bir çağdayız.
Ve bu duygunun temeli: Özgünlük, tutarlılık ve güven" şeklinde konuştu.
Konuşmasında marka krizlerine de değinen Doret Habib,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Krizler, yalnızca tehdit değil; dönüşüm alanıdır.
Kleopatra; Roma ile olan ilişkilerinde bunu gösterdi,
her zor durumda; itibarını korudu, stratejik davrandı.
Siz de; kariyerinizde veya işinizde bir kriz yaşadığınızda,
paniğe kapılmak yerine;
güçlü sorularla potansiyelinizi tetikleyebilirsiniz.
Nasıl görünmek istiyorum?
Nasıl algılanıyorum?
Gerçekten ne istiyorum?
Aynaya, Kleopatra gibi bakın.
Aynaya baktığınızda, ne görüyorsunuz?
Yalnızca; bir meslek mi, bir görev tanımı mı?
Yoksa; fikirleri olan, değer üreten, iz bırakan bir insan mı?
İşte kişisel markalaşma dediğimiz şey, tam da budur;
sizi var kılan özü bulmak ve bunu stratejik biçimde ifade etmek…
Sizlere, Kleopatra gibi yaşayın demiyorum.
Ama; onun gibi kendi tahtınızı kurun.
Kendi markanızı, kendi liderliğinizi, kendi sesinizi yaratın.
Çünkü; bu dünyada herkes kırmızı çilek olabilir,
ama; sadece cesurlar, mavi çilek olur."