Marsbahis
Holiganbet
1xbet MobilBetturkey GüncelBetist MobilKralbet Güncelsupertotobet bonusTipobet MobilMatadorbet GirişMariobet Güncel GirişBahis.com girişTarafbet Giriş
1xbet supertotobet
jojobet
ankara escort
escort eryaman
Fapjunk.com
romabet romabet romabet
deneme bonusu veren siteler
Bugun...



Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)


facebook-paylas
Güncelleme: 18-06-2025 17:31:26 Tarih: 01-05-2025 16:50

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

 

Hani, çocuklar evcilik oynar ya?

Günümüzde de koca koca devlet adamları da

demokrasicilik veya savaşçılık-barışçılık diyebileceğimiz, farklı oyunları sahneliyorlar.

 

Türkiye’de parlamentonun nasıl çalıştığını,

yargı bağımsızlığını,

hukukun ve ifade özgürlüğünün ne durumda olduğunu; fazlasıyla biliyoruz.

Hatta; sergim için Paris’te olduğumdan,

son 4-5 günde yaşananları, siz benden daha iyi biliyorsunuz!

 

Türkiye sürekli olarak;
48 saate sığan olayların,

dünyaya küçük dilini yutturabileceği bir haber merkezi olmayı sürdürüyor.

 

Dünyada, “liberal olmayan demokrasiler” diye bir kavram;
gelişmeye devam ediyor.

Hatta; daha gerçekçi olmak gerekirse,

“totaliter demokrasiler” diye bir ucubenin; artık, dünyaya yön verdiğini görüyoruz!

 

Bu yeni ve ilginç hükümdarlık tarzının mucitleri ve uygulayıcıları,

birbirinden güç alıyorlar ve bu “stilin”gelişmesine ve

dünyaya yayılmasına aracılık ediyorlar.

 

Ortak dilleri;
“Ben seçildim ve artık istediğimi yaparım.

Ben halkı temsil ediyorum;

elitlerin ve gazetecilerin baskılarına boyun eğecek değilim!”  

 

Mesela Putin; 26 yıldır Rusya’yı yönetiyor,

Erdoğan ise; 23 yıldır Türkiye’nin başında.

Trump da herhalde, Türkiye’den esinlenerek;
yeni başkanlık dönemi başlar başlamaz,

bir kere daha 3. kez nasıl seçilebileceğini araştırmaya başladı.

Netanyahu, 16 yıldır İsrail’i yönetiyor; 1996-99 arası da başkanlık yapmıştı.

 

Siyasete ve yaşama nasıl baktığını anlamak için söylemlerinin ötesinde;
iki yıldır Gazze’de süren savaşın bilançolarına göz atmak, bir fikir verebilir.

 

Bugün; çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan

52.000’e yaklaşan Filistinli ölü sayısı,

100 binlerce parçalanmış aile ve yok olmuş yaşam anlamına geliyor.

Ama bunlar; Netanyahu için basit bir istatistikten ibaret.

 

Macaristan’ın “fazlasıyla muhafazakar” başkanı Victor Orban,

15 yıldır görevde ve aşırı sağ politikalarıyla dikkat çekiyor.

Macaristan AB üyesi, fakat; 2010 yılında yeniden seçilmesinden beri,

Orban ile sürekli tartışma içindeler ve onu;
AB’nin insan hakları, hukuk devleti ve azınlık hakları kriterlerin doğrultusunda,

hizaya getirmeye çalışıyor. 

 

Çin başkanı ve Komünist Partisi Genel Sekreteri Şi-Cinping,

12-13 yıldır görevde.

Çin Komünist Partisi dışında sekiz parti var, ancak; hiçbiri “muhalefet” değil!

Yöresel Halk Kongreleri veya Köy Komiteleri’ne adaylık koymak isteyenlerin,

Çin Komünist Partisi tarafından onaylanmış olması şart.

Bu sistem, eminim; Türkiye’de de bazı politikacıların hoşuna giderdi!

 

Çin’in, özellikle son yıllarda;

yurt dışındaki muhalifleri dizginlemek ve baskıyı güçlendirmek için

yoğun bir kontrol mekanizmasını nasıl yürütmeye çalıştığını,

birkaç gün önce; Le Monde Gazetesi’nde Simon Leplatre,

konuyu yakından takip eden uluslararası gazeteciler konsorsiyumuyla beraber yayınladı.

 

Makalenin verdiği örnekler;
özellikle Uygur Türkleri ve Tibetliler'in nasıl takibe alındıklarını ve

bulundukları sözde demokrat batı ülkelerinde bile;
o ülkelerin yasasında hiçbir anlama gelmeyen suçlamalarla,

nasıl takibata uğradıklarını aktarıyor.

 

TRUMP’IN İLK 100 GÜNÜ

 

“Henüz hiçbir şey görmediniz, yeni başladık” diye söze başladı, Donald Trump.

“Ordumuz, her zamankinden daha güçlü olacak”.

Tabii, hedefi; “Amerika’yı yeniden büyük yapmak” değil mi?

 

Trump’ın; CIA, FBI ve Pentagon’un çeşitli mensuplarını,

yalan makinesi ile test etmeye yeltendiği de konuşuluyor.

Yalnız ABD’li muhalifler değil; uluslararası gazeteciler,

Trump’ın Amerika’yı yönetecek ekibini liyakatle seçmekten tamamen uzaklaştığı ve

yalnız kendisine olan kişisel bağlılıklarını

ona güven vererek; deklare eden kişilerle yürüyeceğini artık herkes anladı.

 

Bu arada;
ABD'nin Pasifik'teki en üst düzey askeri lideri, Amiral Samuel Paparo;

Çin, Kuzey Kore ve Rusya arasında derinleşen askeri iş birliğinin,

Hint-Pasifik bölgesinde yarattığı artan güvenlik riskleri konusunda;
senatörlere, sert bir uyarıda bulunmuş.

 

Bu alarm zillerinin çalması,

tabii ki; Ukrayna krizi ile Rusya-batı ve NATO gerilimlerinde,

yeni fay hatları oluşturdu.

 

Rusya’nın Nazizm’e karşı zaferini kutlama töreni ile taçlandırmak için

yalnız üç günlük ateşkes önermesinin ve

bunun, Ukrayna ve Amerika’nın bir aylık talebiyle oluşturduğu çelişkinin sonuçlarını;

önümüzdeki hafta, beraber göreceğiz. 

 

Göreve geldiğinden beri;
çeşitli sahne şovlarıyla beraber,

yeni dönemine abartılı hızlı bir giriş yapan Trump;

yalnız Hollywood’un değil, artık; çok farklı kesimlerin de tepkisini çekiyor.

 

Gelir gelmez, Meksika Körfezi'nin adını değiştirmesi,

Kanada’yı yeni bir ABD eyaleti ilan etmeye kalkışması,

ağır bölgesel yaralar açtı.

 

Yeni Kanada Başbakanı Mark Carney,

“Amerikan ihanetini hiç unutmayacağız” diye özetledi, düşüncelerini. 

 

Trump, ayrıca; herhalde,

Erdoğan’ın; kanun hükmünde kararnamelerle sağladığı hızdan etkilenmiş!

 

“Başkanlık emri” diye özetleyebileceğimiz

“Executive Order”larla, sayısız emir yağdırdı;

Amerikan hukuk firmalarına savaş açtı.

 

Onun yörüngesinde kalmazlarsa;
devlet binalarına giremeyecekleri,

devletle olan kontratlarının iptal edileceği ve

güvenlik izinlerinin geri çekileceği, onlara bildirildi.

 

Ayrıca;
kongrenin siyasetten bağımsız olarak kurdurduğu

Federal Seçim Komitesi, İletişim Komitesi ve Ticaret Komitesi’nin;

bundan böyle, Beyaz Ev’le yakın çalışacak bürolarının açılması gerektiğini duyurdu.

 

Musk gibi bir profile, dünyanın en zengin insanlarından birine;
sosyal güvenlik, ilaç yardımı ve

her türlü sosyal harcamanın verimliliğinin sorgulanması, görevini verebildi.

 

Bütün devlet bağış ve bursları durduruldu,

bu arada; bildiğimiz gibi Harvard Üniversitesi’nin milyarlarca dolarlık fonu, geri çekildi.

 

Anne ve babanın pasaportuna bakılmaksızın,

doğuştan Amerikalı olma hakkını iptal etmeye çalıştı

 

Çin ve Kanada’yla olan karşılıklı ithalat-ihracat vergilerinde süregelen düello ise;
kimseyi şaşırtmadı.

 

Trump yönetimi, WHO’dan geri çekildi ve

Amerikan Kongresi şu anda, bu kararla da mücadele ediyor. 

 

İşte, böyle; sevgili okurlarım.

Aslında; dünyanın çok farklı yerlerinde yaşayan insanlar,

aşırı benzer şekillerde; paralel ağır tahakküm sorunlarıyla yaşıyorlar.

 

Dünya, çok kötü bir imtihan vererek yaşıyor; sözde demokrasi ve barış çabalarını…

 

 

 

Bedri Baykam
bedribaykam1923@gmail.com

 







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA