gaziantep escort
Bugun...


Yelda YALAMAN

facebook-paylas
Biz de “İyi Bilmiyoruz” hatun kişiyi…
Tarih: 19-04-2020 23:04:00 Güncelleme: 20-04-2020 01:12:00


Datça Belediyesi yanındayız.

 

Knidos antik şehri;  günümüzde Muğla ili, Datça ilçesine bağlı bir ören yeri.

 

En parlak günlerinde Akdeniz dünyasının gözde kentlerinden birisiydi. Bir metropoldü. Biri ticari, diğeri de askeri olmak üzere iki doğal limana sahip oluşu ile de tanınan Knidos aynı zamanda bir gümrük kentiydi. Bugünün değerleriyle zamanının tüm nimetlerinden faydalanmış bir kent profili çiziyordu. İki limanı olduğu gibi iki de tiyatro binası vardı.

 

Toplamda 25.000 kişilik bir kapasiteden söz ediyoruz. Bu bir rekor aslında. Kentin en kalabalık olduğu dönemde nüfusu ancak 75 bin kişi. Yani 3 kişiye bir koltuk düşüyor. Günümüze oranladığımızda çok dramatik bir durum söz konusu olmakta. İşte Antik Knidos kendi zamanında böylesine özel bir kentti.

 

Knidos MÖ 5.YY’dan itibaren sanat, kültür, sağlık ve dini merkez olarak sükse yapmıştı. Dönemine göre yeni tıp ekolleri geliştirerek pek çok bilim insanına da ev sahipliği yapmıştı. Bunlar arasında Euryphon ve Ktesias isimli hekimler en tanınmışlarıdır.  

 

Knidos’un sağlık alanındaki öneminden bahsederken 19.04.2020 tarihinde medyaya düşen bir koronavirüs kaybından söz etmeden geçemeyiz. İris Cornelia Love. Kendisi New York’ta yaşayan Amerikalı bir sanat tarihçisi.

 

Love; 1967 ile1977 yılları arasında Knidos’ta yapılan illegal bir kazının baş aktörüydü.  Love’dan önce de 1858 yılında İngiliz Charles Newton bölgedeki en önemli tarihi eser kaçakçılığına imza attı. Knidos Aslanı, Demeter Heykeli, Halikarnassos (Bodrum) Mauseleum’u gibi pek çok ünlü eseri ülkesi İngiltere’ye kaçırdı. Hali hazırda adı geçen eserler British Museum’da ait oldukları evlerinden çok uzakta sergilenmekteler. Bugün Knidos'u gezerken gördüğümüz bir çok açma (halk diliyle çukur) da Charles Newton ve Iris Love'a aittir. Hatta iris Love’ın dinamit kullandığı yönünde bilgiler de var.

 

Iris Love babasının Napolyonik obje ve eserlere olan merakı sonucu koleksiyonerliğe soyunmuş çok hırslı bir kadın. Avrupa’ya babasının koleksiyonunu genişletmek için gide gele arkeolojiye de merak salmış. Arkeolojiye merak salan bir insanın da Yunan aşk tanrıçası Afrodit’i bilmemesine imkan yok.

 

Knidos ile güzeller güzeli Afrodit’in yolları MÖ 5.YY’da heykeltraş Praksiteles sayesinde kesişir.  Praksiteles sipariş üzerine 2 Afrodit heykeli yontmuştur. Giyinik olanı rakip kent Kos (İstanköy) satın alınca dünyanın ilk çıplak kadın heykeli olan ünlü Afrodit de Knidos’a kalır. Bu heykel Knidos ile öylesine özdeşleşir ki ekonominin en pratik alım satım aracı olan paralar bu çıplak Afrodit heykelini konu alır. Böylelikle o zamanın antik dünyasında Mısır’da, Fenike’de, Suriye’de, Girit’te, Roma ‘da, Afrika’da elden ele dolaşan bu sikkeler sayesinde büyülü güzellikteki Afrodit heykelinin ünü tüm Akdeniz ve Helen dünyasını sarar. 

Doğu Roma (Bizans) kayıtlarında 10.YY’da bu heykelin hala teraslı kent Knidos’un en görkemli yerinde durduğu anlaşılıyor. Daha sonraları heykelin izi silinir. Ancak ünü unutulmaz.

 

Knidos kentindeki Demeter Kutsal Alanı’nda da kazılar(!) yapan İris Love hırsını dizginleyemez ve yaklaşık 1000 yıldır kayıp olan Afrodit’i kentte hunharca aramaya başlar. Eğer bulursa adı arkeoloji tarihine geçecektir. Bu yüzden şehri talan eder. Dinamitler. Tabii ki bulamaz.

 

Afrodit heykeli hem çıplak hem de Paganist dönemin simgelerinden biri olduğu için Hristiyanlığın hakim olduğu topraklarda barındırılmamış, yok edilmiş  olması zaten çok normaldir. Ancak İris Love’ın hırstan gözleri öyle bir kör olmuştur ki bu işin içinde olanların kolaylıkla yürüteceği bu akıl çıkarımını dahi anlamak istememiştir. Tabii ki olanlar ne yazık ki  güzeller güzeli Knidos’a olur.

 

Strabon MÖ 1.YY’da Knidos’u kastederek  ‘Tanrıçaların en güzeli Aphrodit için, yarımadaların en güzelinde kurulmuş şehir’ der. Bu heykelin yapımından 400 yıl sonra bile kent için ne kadar önemli olduğu bu sözlerden de anlaşılıyor.

 

Evet bugün itibariyle koronavirüsten vefat eden İris Cornelia Love Knidos’u daha Roma döneminde yok edildiği aşikar olan Afrodit heykelini bulma hayali adına talan eden kişidir. Hırsı yüzünden kenti köstebek yuvasına çevirmiştir.

 

Love’ın ölüm haberini sosyal medya hesaplarından duyuran Datça Belediyesi “iyi bilmezdik” ibaresini eklemeyi de ihmal etmemiş. Doğrusu belediyeyi bu tavrı yüzünden hiç eleştirmiyorum. Zira İris Cornelia Love, Charles Newton ve Truva’yı mahveden  Heinrich Schliemann gibi hafir/hırsızlar yüzünden bizler Avrupa’daki British, Louvre gibi büyük müzeleri içimiz kan ağlayarak geziyoruz. Zira bu müzelerin koleksiyonları Anadolu, Mezopotamya, Kuzey Afrika, Asya gibi güneşin doğudan yükseldiği güçlü medeniyetlerin topraklarından çalınmış eserler ile dolu.

 

Ölüm haberini böyle duyurduğun için hiç rahatsız olma Datça Belediyesi…

 

Biz de “iyi bilmiyoruz” hatun kişiyi…

 

Yelda YALAMAN

Sanat Tarihi Uzmanı



Bu yazı 11405 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA