gaziantep escort
1xbet supertotobet
istanbul escort istanbul escort bayan
konya escort
Bugun...


Nilüfer YÜCEDAĞ

facebook-paylas
Havalimanında portakal ve incir; havayollarında gül ve lavanta kokusu
Tarih: 18-06-2023 20:37:00 Güncelleme: 01-07-2023 09:23:00


Turizm, seyahat ve eğlence deneyim ile ilgili olduğundan;
bu endüstriler tarafından,

kokular giderek daha fazla kullanılmaya başlandı.

 

Kokuların; turizm deneyiminde kullanılma şeklini ve nasıl kullanıldığını

okumadan önce; kokuların kalori tüketimi üzerindeki etkisi,

iştah üzerinde etkileri, sıcak ve serin koku kavramlarını, gözden geçirelim.

 

Ortam kokusunun türü, ne kadar kalori tükettiğinizi etkileyebilir mi? 

Bilim insanları evet diyor.

 

 

Sıcaklık ve İştah

Bilim insanları;
insan vücudu optimum vücut ısısını korumaya çalıştığı için

ortam sıcaklığının iştahı etkilediğini biliyor. 

 

Hava ne kadar soğuk olursa;
insanlar titreme gibi aktivitelerle o kadar fazla enerji harcarlar. 

 

Yakılan kalorilere karşı koymak için daha fazla yemek yerler. 

Sadece daha fazla yemek yemezler, aynı zamanda;
vücut ısısını yükseltmek için daha yağlı, yüksek kalorili yiyecekler yemeye meyillidirler.

 

Sıcakta ise; süreç tersine çevrilir.

Sindirim süreci ısı ürettiği için, insanlar sıcak olduğunda daha az yer.

 

Sıcak ve Soğuk kokular

Tarçın, balkabağı ve sandal ağacı gibi kokuları düşünün.

Bu kokuları kokladığınızı hayal ettiğinizde;
muhtemelen onları bir sıcaklık duygusuyla ilişkilendirirsiniz. 

Bu yüzden “sıcak kokular” olarak kabul edilirler.

 

Nane, salatalık gibi diğer kokular serinlik hissi uyandırır ve 

“serin kokular” olarak sınıflandırılır.

 

Bilim insanları;
sıcak ve soğuk kokuların iştah üzerinde benzer bir etkisi olup olmadığını merak ettiler ve

öğrenmek için araştırma yaptılar:

Deney; bir optometrist ofisinin

reçeteli gözlük ve güneş gözlüğü sattıkları perakende bölümünde yapıldı. 

 

Araştırmacılar; iki gün boyunca sıcak bir koku (sedir ağacı) ve

iki gün boyunca serin bir koku (lavanta) yaydı. 

Mağazanın sıcaklığı deney boyunca sabit tutuldu ve

dış sıcaklık, deneyin dört günü boyunca benzerdi.

 

Araştırmacılar; tüm müşterilerin yaklaşması gereken resepsiyon masasına

ayrı ayrı paketlenmiş bir kase çikolata koydu ve

her bir kişinin her gün kaç tane yediğini kaydetti.

 

Kokunun, (soğuk veya serin) karşılık gelen ısı ile

aynı etkiye sahip olduğunu keşfettiler. 

 

Bu nedenle;
odada serin bir koku olduğunda,

insanlar sıcak bir koku olduğu zamana göre; ortalama iki kat daha fazla kalori aldılar.

 

Başka bir deneyde;
sıcak/serin kokuların içecek tüketimi üzerinde zıt bir etkisi oldu. 

 

İçecekler vücudu serinlettiğinden, 

sıcak koku; içecek tüketiminin artmasına,

soğuk kokunun ise; içecek tüketiminin azalmasına neden oldu.

 

Kokular ile ilgili bu bilgiler nasıl kullanılabilir?

Bir restoran sahibi veya işletmecisi iseniz;
serin bir ortam kokusu kullanarak, yiyecek satışlarını artırabilirsiniz. 

 

Hoş bir koku kullanmanın;
harcanan zamanın artması,

daha iyi müşteri değerlendirmeleri ve

daha iyi müşteri memnuniyeti gibi başka faydaları da var.

 

Yiyecek tüketimi değişken olan bir işletmeniz varsa;
sıcak kokular, maliyetlerinizi kontrol etmenize yardımcı olacaktır.

 

İşletmeniz öncelikle smoothie veya meyve suyu barı gibi içecekler satıyorsa;

sıcak bir koku yaymak, satışları artırabilir.

 

Sıcak kokular iştahınızı sınırlamanıza yardımcı olabilir ve

soğuk kokular iştahınızı canlandırabilir. 

 

TURİZM DENEYİMLERİNDE KOKU NASIL KULLANILIYOR?

 

Seyahat endüstrisi, tatilinizi güzelleştirmek için koku alma duyunuzu nasıl kullanır?

 

Taze pişmiş ekmek, yeni biçilmiş çimler, tuzlu bir deniz meltemi. 

Çoğu insan, hoş anıları veya rahatlık hislerini uyandıran favori bir kokuya sahiptir.

Bu duyusal çekicilik;
uzun süredir işletmeler tarafından, hatta ev satmak için dahi kullanılıyor.

 

Artık havayollarının, otellerin ve eğlence mekanlarının

bilinçli olarak “turizm deneyimine” dahil ettiği kokular,

seyahat endüstrisinde giderek daha fazla kullanılıyor.

 

Bu işletmeler; hoş kokuların,

güzel kokmaktan çok daha fazlası olduğunu ortaya koyan

tüketici araştırmalarından yararlanmaya çalışıyorlar.

 

Kokuların, hareket etme gibi özel bir yeteneği vardır. 

Somut olmadıkları için (onları göremiyoruz veya dokunamıyoruz)

beynimiz; onları otomatik olarak, deneyimlerle ilişkilendiriyor.

 

Seyahat endüstrisi tamamen deneyimlerle ilgilidir. 

İnsanların yeni yerleri ziyaret etmek için

büyük miktarlarda para harcamaya istekli olmasının ana nedenlerinden biri;

yeni manzaralar, sesler, tatlar ve kokularla duyularını harekete geçirmektir.

(Güney Fransa’nın lavantası veya İtalya’nın Amalfi sahilindeki okaliptüs gibi)

 

Bundan para kazanmanın basit bir yolu,

bir otelin kendi özel duş jellerini veya sabunlarını satması ve

böylece müşterilerin tatildeki deneyimlerinin küçük bir kısmını yanlarında götürebilmesidir. 

Bunları, kendi banyosunda kullandıklarında;
başka bir rezervasyonla tekrarlamayı düşünebileceği

mutlu ve rahat bir konaklamanın hatırlatıcısı olacaklardır.

 

Yapılan araştırma;
büyük turizm operatörlerinin sağladıkları hizmetlerin bir parçası olarak,

farklı kokuları kullanma konusunda giderek daha hırslı hale geldiğini gösteriyor. 

 

Uzman üreticiler,

artık; endüstriyel ölçekte ticari kullanım için binlerce tanıdık koku sunuyor.

 

Singapur Havayolları’nda gül, lavanta ve narenciye kokusunu,

United Airlines ise; havaalanı dinlenme salonlarında; portakal kabuğu ve incir kokusunu kullanıyor.

 

Duyusal Pazarlama’nın popüler alanlarından biri,

ortam kokularının stratejik olarak çevreye yayılarak;

onu daha çekici hale getirmesidir.

 

Seyahat şirketleri bu aracı, zaten;
uçaklardan (örneğin; Singapur Havayolları’nda gül, lavanta ve narenciye),

havalimanı dinlenme salonlarına (United Airlines’ta portakal kabuğu ve incir), 

hatta; gümrük alanlarına ve otoparklara kadar, kullanıyor.

 

Banyolar ve lobiler,

genellikle temizlik ürünlerinde yaygın olarak kullanılması sayesinde;
artık, temizlikle ilişkilendirilen limon (veya genel olarak narenciye) kokuyor.

 

“sıcak” (örneğin; tarçın ve vanilya) veya

“serin” (nane ve okaliptüs) olarak kabul edilen kokular da bulunuyor.

 

Sıcak kokular;
fiziksel bir yakınlık hissine yol açarak,

mekanların daha yoğun veya daha kalabalık görünmesine neden olur. 

Seyahat dünyasında; bunları,

asansörlerde veya havaalanlarındaki güvenlik hatlarında kullanmak, akıllıca olmayacaktır.

Bunun yerine; bu alanlarda “serin” bir koku,

gezginlerin daha az kısıtlanmış hissetmelerini sağlayacaktır.

 

Kokular ve Duyarlılık

Koku, müşterilerin davranışlarını etkilemek için de kullanılabilir.

Örneğin; sıcak kokuların,

insanların kalori tüketimini azaltabileceğini gösteren araştırmalar var.

 

Belki de şaşırtıcı bir şekilde,

çikolatalı kurabiye gibi tatlıların aromalarına ne kadar çok maruz kalırsak;
onları yemek isteme olasılığımız, o kadar azalıyor gibi görünüyor.

 

Bir otel veya spa’da, potansiyel olarak;

turistleri daha sağlıklı yiyecek seçimlerine yönlendirmek için kullanılabilir.

 

Araştırmalar, ayrıca;

kahve kokusunun, insanları daha enerjik ve uyanık hissettirdiğini ve

kafein tüketmenin, gerçek etkilerini taklit ettiğini göstermiştir.

 

Oteller ve havalimanları, potansiyel olarak;
iş seyahatinde olanların bilişsel performansını iyileştirmek için, 

iş merkezlerinde ve konferans salonlarında kahve kokusu kullanmayı deneyebilir.

 

Yorgun yolcularla uğraşan havayolları için de faydaları olabilir.

Uzun mesafeli bir uçuşun sonunda yayılan bir kahve kokusu, 

yolculara enerji vererek, nihayetinde;
daha iyi bir seyahat deneyimine ve havayolu hakkında daha olumlu bir görüşe, yol açabilir.

 

Bu müşteri görüşleri,

pandemiden çok kötü etkilenen bir endüstri için, çok önemlidir.

 

Tur operatörlerinin;
yolcuları tekrar uçaklara ve yabancı ülkelere çekmeye çalışırken,

öne çıkmanın yeni yollarını bulmaları gerekiyor.

 

Müşterilerin çoğu için, seyahat etme arzusu;

zaten, güçlü bir durumda. 

 

Dijital bir dünyada, her zaman baskın olan ekranlarımız;
dokunma ve koku alma pahasına görsel ve işitsel duyulara öncelik vermeye başladı. 

 

Pandemi, hareket ve sosyal etkileşim üzerindeki sınırlarıyla;
bu durumu, daha da kötüleştirdi.

 

Ekranlardan uzakta seyahat;
değerli ve canlandırıcı çoklu duyusal deneyimler sunma potansiyelini, elinde tutuyor.

 

 

nileycdg@outlook.com

 

 

Kaynaklar: Airesscentials; Conversation



Bu yazı 13671 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA