gaziantep escort
Bugun...


Çiğdem GÜVEN

facebook-paylas
Emeklilik sistemi ve EYT düzenlemesi
Tarih: 08-01-2023 12:31:00 Güncelleme: 01-02-2023 08:05:00


Türkiye’de emeklilik sistemi,

SGK ve Bağ-Kur olmak üzere; iki ayrı alanda inceleniyor.

 

Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki emeklilik;
sigortalı çalışanın ilerleyen yaşının ardından,

finansal yeterliliğe sahip olmasını amaçlar.

 

Bağ-Kur emekliliği ise;
serbest meslek erbabı gibi kendi işini yapan çalışanların,

yaşlılık döneminde aylık almasını sağlar.

 

Bağ-Kur’lular kendi primlerini yatırırken,

SGK’lıların ödemeleri işverenleri tarafından yapılır.

Çalışanların hangi kapsamda emekli olduğu;
maaşları, yaş şartı ve prim gün sayısı gibi hususlarda belirleyicidir.

 

Avrupa’da, ülkelere göre emeklilik yaşı ve şartları birbirinden ayrılıyor.

Avrupa’daki emeklilik sistemi incelendiğinde;
dağıtım ve fonlama olmak üzere, iki ayrı sistem ön plana çıkar.

 

Dağıtım, bir diğer ifadeyle; PAY-GO (pay-as-you-go),

aktif çalışanların maaşlarından kesilen primlerle,

emeklilerin sosyal güvenlik harcamalarının ödendiği sisteme verilen isimdir.

Yani, bu modelde; sigortalı çalışanlar, ödedikleri primlerle emeklilerin maaşlarını karşılar.

PAY-GO sisteminde;
ülkelerdeki emeklilik sisteminin kuşaklar arasında devamlılığı hedeflenir.

 

Fonlama modelinde ise;
çalışanlar, tıpkı Türkiye’de uygulanan bireysel emeklilik sistemi gibi birikimlerinden yararlanır.

 

Özetle; bireysel emeklilik, çalıştığın süre boyunca bir nevi geleceğe yatırım yapmanı ve

devlet katkısından yararlanmanı sağlayan sistemdir.

 

Burada düzenli olarak biriken fon,

emeklilik döneminde yaşam standartlarını koruyabilmen için önemlidir.

 

Fonlama modelinde de, bireysel tasarruflar, emeklilik dönemine kadar birikmeye devam eder.

Böylece emeklilerin yaşlılık döneminde refah seviyesini koruması da mümkün hâle gelir.

Emekli olmak için gereken yaş ve şartlar da, Avrupa ülkeleri arasında değişiyor.

 

 

Emeklilikte yaşa takılanlar için yapılan düzenlemenin teknik ve mali çalışmaları tamamlandı.

‘Yaş Şartı’nı tamamen kaldıran ve

1999 düzenlemesi öncesi hakları sigortaya bağlayacak formül üzerinde yoğunlaşarak,

çözüm rotası çizildi.

 

Buna göre;
EYT’ye tabii olacak olanlar prim ve sigortalılık süresini doldurduğu anda,

emeklilik hakkı elde edecek.

 

SGK verilerine göre;
2012 yılında 4/a ve 4/b kapsamındaki emekli sayısı, 7 milyon 891 bin idi.

Bu sayı Mayıs 2022 itibariyle; 10 milyon 780 bine yükseldi.

Bu veriler; son 10 yılda, emekli sayısının yüzde 37 arttığını gösteriyor.

OECD ülkelerinde 2008-2018 arasında emekli sayısı, ortalama yüzde 20 yükselmişti.

 

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre;
Mayıs 2022 itibariyle, SGK’ya kayıtlı kayıtlı;

4/a (SSK) kapsamında 16 milyon 688 bin,

4/b (Bağ-Kur) kapsamında 3 milyon 57 bin sigortalı bulunuyor.

Toplam sayı ise; 19 milyon 744 bin 228.

Aynı kapsamdaki emekli sayısı ise; 10 milyon 780 bin 321.

 

Sürdürülebilir sosyal güvenlik sistemi için

ideal aktif / pasif sigortalı oranının 4 olması gerekiyor.

Yani; 1 emekliye karşılık 4 aktif sigortalı çalışan olmalı.

 

Türkiye’de bu oran, halen ikinin altında;

4/a ve 4/b kayıtları dikkate alındığında, bu oran; 1,83.

 

Bu şu demek:

20 çalışana karşın 11 kişi emekli maaşı alıyor.

EYT düzenlemesinin, bu dengeyi daha da bozması bekleniyor.

 

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili düzenlemede

yaş sınırının olmayacağınınaçıklanması ile;
ilk etapta yaklaşık 2,5 milyon kişinin emekli olması bekleniyor.

 

8 Eylül 1999 öncesi sigorta girişi olanlar EYT kapsamına giriyor.

Bu tarihten sonra hizmet başlangıcı olanlar ise; düzenlemeden yararlanamayacak.

 

8 Eylül 1999 öncesi işe girişi olanlardan;
kadınlar için 5 bin prim günü ve 20 yıl sigortalılık süresi,

erkekler için 5 bin prim günü ve 25 yıl sigortalılık süresi gerekiyor.

 

Prim ve sigortalılık süresi şartlarını karşılayanlar,

yaşa bakılmadan emeklilik hakkı kazanacak.

 

Prim günü dolmayan;
kadınlar doğum borçlanması,

erkekler de askerlik borçlanması yapabiliyor.

Bu sayede eksik günler tamamlanabiliyor.

 

Askerlik borçlanması;

» 360 gün (12 ay) askerlik borçlanması bedeli şu an en az 24 bin 848 TL.

» 450 gün (15 ay) askerlik borçlanması bedeli şu an en az 31 bin 60 TL.

» 540 gün (18 ay) askerlik borçlanması bedeli şu an en az 37 bin 272 TL.

 

Doğum borçlanması;

» 1 çocuk için 720 gün (2 yıl) doğum borçlanması bedeli şu an en az 49 bin 697 TL.

» 2 çocuk için 1.440 gün (4 yıl) doğum borçlanması bedeli şu an en az 99 bin 394 TL.

» 3 çocuk için 2.160 gün (6 yıl) doğum borçlanması bedeli şu an en az 149 bin 91 TL.

 

EYT maaş hesabında da 3 dönem dikkate alınacak;

 

1999 yılı öncesi

1999 yılı - 2008 arası

2008'den sonraki dönem olmak üzere;
3 ayrı hesaplama söz konusu olacak.

 

Bu belirtilen 3 dönemdeki hesaplar yapılarak;

birleştirilip, emekli maaşının toplamı ortaya çıkacak.

 

» Kişilerin çalıştıkları yıllar

» Aylık kazançları, çalışma süreleri

» Yaş beklerken ödenen fazla primler

» İşe ara verip vermemiş olmaları

Belirtilen durumlarda emekli maaşı hesaplanırken,

ödenecek tutarı belirlemede etkili olacak.

 

Maaş hesaplanırken;
ilk olarak 1999 öncesindeki kazançlar ve günler dikkate alınarak,

aylık bağlama oranı ile çarpılacak.

Burada hesaplanan sayı ise; bugüne güncellenecek.

 

Daha sonra ise;

1999-2008 arasındaki dönemde, kazançlar ve günler;
yine aylık bağlama oranı ile ve

yeni güncelleme katsayıları ile hesaplanacak.

 

Bu noktada da, büyüme oranları devreye giriyor.

2008 sonrası için yine farklı bir aylık bağlama oranı ile büyüme hızının yüzde 30’u alınacak.

Önceki yılın enflasyon oranı da;
maaş hesaplamasında da, güncellemesinde de kullanılacak.

Böylece; bu 3 hesabın toplanarak hesaplanması da, emekli maaşını oluşturacak.

 

EYT’ye tabii olanlar da,

bütün emekliliğe hak kazanmışlar gibi

prim gün sayısının çok olmasına değil;
SGK’ya bildirilen prime esas kazançlara göre maaş alacak.

 

Üç ayrı hesaplama yapıldığı için

tüm kazançlar ve değerleri önem kazanıyor.

Sadece son yıllar değil;
en başından itibari bütün alınan değerler ve kazançlar etkili oluyor.

 

En düşük emekli maaşı, Temmuz döneminde; 3 bin 500 TL'ye,

asgari ücret ise; 5 bin 500 TL'ye yükseldi.

 

Birisi çalışan birisi de emeklinin taban aylığı.

İkisinin birbirine oranladığımızda en düşük emekli maaşı,

asgari ücretin yüzde 63,63'ü kadar olduğu göze çarpıyor.

 

2023 yılında asgari ücret 8 bin 500 TL olarak belirlendi.

Buna göre aynı oranın korunması durumunda;

en düşük emekli maaşı 5 bin 409 TL olması bekleniyor.

 

Emekli maaşları için süreç, hak sahibinin başvuru tarihi itibariyle başlıyor.

Ancak; emekli maaşı hesaplaması,

dilekçenin verildiği aydan sonraki aybaşından itibaren yapılıyor.

 

EYT yasasının 15 Ocak 2023'te yasalaştığını varsayarsak;
emekli olmak için başvuran bir EYT'linin maaş hesaplaması

sonraki aybaşından yani; 1 Şubat'tan itibaren yapılacak.

 

Bu tarihten itibaren maaş bağlanana kadar da biriken tutar,

süreç tamamlanınca emeklinin banka hesabına yatacak.

 

EYT düzenlemesinin yasalaşması sonrasında,

gerekli sigortalılık ve prim koşullarını yerine getiren kişiler,

emekli olmak isterlerse; “emeklilik sebebiyle istifa” etmeleri gerekebilir.

İşyeri de işten çıkışı, “emeklilik sebebiyle istifa” kodundan SGK’ya bildirebilir.

 

Emeklilik için işçinin istifası durumunda;
işçi ile işveren arasındaki özel hukuk ilişkisi biter.

 

Bu durumda,
işveren ile çalışan/emekli arasındaki anlaşmaya ve değerlendirmeye göre;
işveren tekrardan işe alabilir, çalışmaya devam edilebilir.

 

Sonuç olarak;
bahsi geçen EYT düzenlemesinin,

Ocak 2023’te Mecliste görüşülerek yasalaşması beklenmektedir.

 

Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin yanı sıra;
gelişmiş ülkelerde de önemli bir konu olan emeklilik ve çalışan nüfus oranı,

günden güne demografik, sosyolojik ve hatta psikolojik etmenler ile değişime uğramaktadır.

 

Aktif sigortalı ile pasif sigortalı nüfus arasındaki dengeyi kurmak ve

bunu istikrarlı şekilde sürdürmek, ekonomik etkiler için son derece önemlidir.

 

Avrupa’da kullanılan iki modelin, incelenmesiyle;
gündeme yeni bir emeklilik veya bir teşvik sistemi getirilebilir.

 

Örneğin; şu anda verilen yüzde 30 BES için desteğin arttırılması veyahut,
mevcut sistemdeki emeklilerin ödemelerini, aktif çalışan bireylerin maaşlarından;

demografik yapılarına ve aldıkları maaşların oranlarına göre kesintiler yapılarak,

hazine yükü hafifletilebilir.

Bu kesintiler; maaşlardan alınan vergi kalemleri düzenlenip değiştirilerek, sağlanabilir.

 

Bir diğer öneri ise;

işverenlerin, çalışanlarına yaptıkları sigortaların ve o sigortaların yüksekliğinin;

her çalışan başına kümülatif bir düzeyde artacak şekilde

indirim/teşvik/geri ödeme gibi sistemlerle yükünü hafifletirken;

bu alanda onları motive etmek de, izlenebilecek yollar arasında yer alabilir.

 

 

cigdemguven@cigdemguven.info



Bu yazı 5417 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA