gaziantep escort
Bugun...


Çetin ÜNSALAN

facebook-paylas
Tarımı toprak kurtarmaz
Tarih: 20-09-2020 21:17:00 Güncelleme: 20-09-2020 21:17:00


Uzun zamandır dile getirdiğim bir gerçeğin tekrar altını çizeyim. Yeni ekonomide farklı üretim modelleri ya da şu an bilmediğimiz meslekleri konuşsak bile, bizim için de dünya adına da geleceğin en stratejik sektörü tarımdır.

 

Mevcut halimizle bu halimizle çok iyi bir fotoğraf verdiğimiz söylenemez. İthalata bağımlı yapı, yüksek maliyetler, iç göç gibi birçok sebeple, hızla tarım dışı kalmaya koşan bir ülke görünümünden kurtulmamız gerekiyor.

 

Tam da bu aşamada yürürlüğe giren Milli Emlak Tebliği ile önemli bir atılım yapıldı. Topraksız çiftçilere, hazine arazilerinin 10 yıl boyunca kiralanma olanağı sunan bu tebliğ bence önemli.

 

Çünkü işsizliğin hızla yükseldiği günümüzde, ikinci ya da üçüncü kuşak çiftçinin tekrar memleketine dönerek tarıma yönelmesini sağlayabilir. Bu nedenle uygulamayı gündeme getirenleri tebrik ediyorum.

 

Fakat meselenin bununla çözüleceğini zannediyorsak, büyük bir yanılgı içerisindeyiz. Zira sorunumuz toprak değil. Belçika ya da Trakya büyüklüğünde tarım arazisinin yıllar içinde tarım dışı kalması.

 

Yani ekilmemesi, tarımsal faaliyetlerin bu noktalarda azalması. Demek ki mevcut toprakları olanlar bile tarım yapmaktan vazgeçiyor. Öyleyse bizim yanıtını bulmamız gereken soru; ‘neden vazgeçiyorlar’ kapsamında ele alınmalı.

 

Tekrar altını çizeyim ki topraksız köylülere bunun kiralanması yerine ücretsiz verilmesi dahi düşünülebilir. Lakin ekim şartıyla ücretsiz devretseniz bile problemi ortadan kaldıramazsınız. Bugün tarımla uğraşanların ya da tarımdan vazgeçenlerin en önemli sıkıntılarının başında maliyetlerin, üretim gelirlerini aşması oluşturuyor.

 

Bunda çiftçilikle uğraşanların yanlış yöntemler uygulaması kadar, bundan daha çok plansız bir tarım politikası ortaya koyulmasının, gübre, hayvancılık söz konusuysa yem, ilaç gibi giderlerinin çok yüksek olması ve elbette ÖTV ile alınan verginin toplamda teşvikleri bile geri bırakmasıdır.

 

Meseleyi sadece enflasyon rakamını tutturmak ölçüsünde alır; odak noktaya gerçek bir üretim ile satıldığında katma değer sunan bir ekonomik yapıyı koymazsanız, Türkiye’nin her yerini de ekime açsanız sıkıntı büyür.

 

Neden? Çok basit bir örnek vereyim. Milli Emlak Tebliği ile topraksız köylülere 10 yıllığına toprak kiralamayı tartıştığınız günlerde, tarıma ithalat damgasını vurdu. Yapılan bir araştırmaya göre sadece 6 ürüne yılın yedi ayında 3,5 milyar dolar ödedik.

 

İthalat günlük sorunları öteleyebilir. Ama bu sene kazanmayan çiftçinin seneye o ürünü ekmeyip, yeni bir yokluk ya da fiyat artışına neden olacağını unutan ekonomi yönetiminin temel sorunu, tarımı benimsememiş olmasıdır.

 

Sektörler, ucundan tutularak yönetilemez. Günübirlik politikalarla, plansız ve üreteni ürettiğine pişman eden bir yapıda da sonuç alınamaz. Planlı bir tarım politikası, kazanan, kazanırken de teknoloji ve modern teknikleri kullanan bir çiftçi yaratmak durumundasınız.

 

Aksi takdirde dediğim gibi, topraksız köylüye toprak kiralamayı bırakın, bedava verseniz çözüme ulaşılamaz. Örnek mi? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tarım projesine göz atmanızı öneririm.

 

Hasat alındı da, üretici pazarı bile açıldı. Ziraat Mühendisleri eşliğinde bilimsel metotlarla yapılan üretim para kazandıkça, bugün zincir üretici marketlerini konuşur noktaya geldiler. Bence incelemekte fayda var. Yoksa sadece ‘yaptık olmadı’ ya da ‘toprak verdik üretmediler’ cinsinden yakınmalarınızı dinlememiz işten bile değil.

 

cetinunsalan@yahoo.com



Bu yazı 16934 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA