Fatih Altaylı’nın programına konuk olan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in bir çıkışı, belki de Türkiye’de her şeyin özeti gibiydi. Altaylı, kendi parti içi tartışmalarına yönelik bir soru sordu.

Akşener, ona yanıt verdikten sonra durumu genelleyip, siyaset üstü bir noktaya taşıyarak, vatandaşın yaşadıklarını paylaştı. Türkiye’nin bir numaralı gündeminin bu olması gerekirken, ‘o şunu dedi, bu bunu dedi’ gündeminin ‘şımarıklık’ olduğunu söyledi.

Şimdi siyasi kimlikleri, görüşleri bir kenara bırakıp, bence ülkenin bu kelimenin üzerinde uzun uzun düşünmesi gerekiyor. Çünkü her şeyi o kadar net özetliyor ki: Şımarıklık...

Alt cümleleriyle açsanız siyasetin gündeminin vatandaşla kopmasından, gündemin sürekli başka noktalara kaydırılmasına ve bir kayıkçı kavgasına kurban edilmesine kadar bir roman yazabilirsiniz.

Beni tanıyanlar bilir, siyasete de siyasetçilere de mesafeli bir gazeteciyimdir. Çünkü asıl olanın Millet olduğunu, ona hizmet için aday olanların da sadece birer alternatif özelliği taşıdığını düşünürüm.

Ama elbette bir yandan da siyasileri takip ederim. Akşener’i ise seçim sonrasında başka bir yönüyle izlemeye aldım. Çünkü sokağı dolaşıyordu. Her biri bir sokak röportajı niteliği taşıyabilecek ziyaretlerde çok kıymetli vatandaş görüşlerine şahit oluyordum.

Özellikle son bir yıldır, Akşener ülkenin dört bir tarafından önemli bir veriyi cebinde barındırıyor. Ben siyaset üstü bir biçimde iktidarıyla muhalefetiyle tüm siyasi partilerin ekonomi kurmaylarını da dahil edip, bir araya gelerek bir toplantı gerçekleştirmesinin ve Akşener’in tespitlerinin dinlenmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Hemen akabinde de ekonomi kurmaylarının tekrar buluşup, sorunlar karşısında çözüm önerileri oluşturarak tartışmasının, bir yol haritası çıkarılmasının büyük fayda sağlayacağı kanaatindeyim. Bu eylem bence hem bir ekonomi kurulunun altyapısını oluşturur; hem de artık siyaset üstü bir sorun haline gelen vatandaşın perişanlığının çözümü adına bir adım anlamına gelir. Son Bakan değişiminde sorunun nereden kaynaklandığı bir kez daha ortaya çıktı.

İktidar ile sokağın nabzı tamamen birbirinden koptu. Ara kademelerin de doğru bilgi aktarmadığı belirlendi. Öyleyse bırakalım siyaseten kimin ne puan kazanacağını, acil durumu çözecek siyaset üstü bir tavır oluşturalım.

Yangın söndükten ya da azaldıktan sonra da, yine herkes çıkıp siyasi rekabetini yapsın. Ama saptırma gündemlerle, sürekli yeni mevzu yaratarak, vatandaşın kandırıldığını düşünerek yol almanın olanağı artık yok.

Çünkü vatandaşın cephesinde büyük bir geçim sıkıntısı, açlık, fakirlik, borç batağı, işsizlik ve bunların tetiklediği sorunlar silsilesi var. Şayet bu ülkede siyaset yapanların ortak derdi bu değilse, bunu siyasete alet etmeden konuşmayacaklarsa zaten o ortaya çıkan tavır o kelimeyle özetleniyor: Şımarıklık...

cetinunsalan@yahoo.com