gaziantep escort
Bugun...


Çetin ÜNSALAN

facebook-paylas
Dünya yetenek avında
Tarih: 28-07-2022 22:56:00 Güncelleme: 28-07-2022 22:56:00


Ekonomide büyük kırılmaların yaşandığı ve paylaşım savaşlarının yeniden yapıldığı bugünlerde en büyük sermayeyi sorsam; yanıtınız ne olurdu? Para mı? Teknoloji mi? Veri mi ya da başka bir faktör mü?

 

Bunların hem hepsi, hem de hiç biri değil. Elbette her birinin bu yeni kurgu içerisinde tartışmasız rolü var. Fakat hepsinin anahtarını sürdürülebilirlik oluşturuyor. Sadece iklim krizi açısından değil, yapılan işin, geliştirilen teknolojinin sürdürülebilirliğinden bahsediyorum.

 

Çünkü köşe başlarının yuvarlandığı, tutulamayacağı, köşeye gidenin köşeden atılmasının kolaylaştığı bir sistem ortaya çıkıyor. Bu noktada da bir yere gelmeniz değil, o yerde sürdürülebilir bir biçimde paydaş olmanız anlam taşıyor.

 

İşte sürdürülebilir bir ekonomi yaratmanın anahtarı ise yetenek sermayeniz. Yani insan. Kalabalıktan değil, nitelikli insan gücünüzden söz ediyorum. Mesela son olarak İspanya yabancı çalışanların kendisine gelebilmesi için kolaylaştırıcı uygulamalar yaptı.

 

İspanya Göç Bakanlığı’nın öncülüğünde oluşturulan tasarı ile yurtdışından çalışmaya gelecek olanlar, hatta okumaya gelip çalışma ihtiyacı bulunanlar için bile düzenlemeler öngörülüyor. Benzerini Almanya’da 2021 senesinde görmüştük.

 

Bilhassa nüfus yaşı yüksek olan ülkeler, yarattıkları mal ve hizmetlerde rekabetçi olabilmek adına sadece teknolojinin ya da paranın yetmeyeceğinin farkında. ABD’de başlayan ve bütün dünyaya yayılan büyük istifa akınıyla birlikte kendisini daha çok hissettiren yetenek göçü, bu konuda meseleyi iyi okuyan ülkelerin de iştihanı kabartıyor.

 

Özellikle uzaktan çalışma yöntemlerinin ön plana çıkması olayı daha kolay hale getirdi. Ama sadece bununla sınırlı kalmıyor. Kapılarını da yetenekli olana ve yeteneğini kanıtlayana açan bir ülkeler yaklaşımına şahit oluyoruz.

 

Bu konuda hem en şanslı ama hem de en risk altındaki ülkelerin başında geliyoruz. Yazılım ve yazılımcı ilişkisi bunun güzel bir örneği. Ama yetmiyor. Almanya bizde beğenilmeyen meslek lisesi mezunlarına bile talip.

 

Herhangi bir eksiklikleri varsa, bunu da eğitimle kapatma eğilimindeler. Bizde ise bir tarafta örneğin doktorlara gidersen git deniliyor, öte tarafta kimsenin iş ve ücret beğenmediğinden söz ediliyor.

 

Oysa gerçek sorunlar farklı. Ekosistem insanların huzurlu çalışmasına el vermiyor. İşletmelerin yönetim yapısı kölelik sisteminden çıkıp, yetenekli ekipler kurmaya ortam sağlamıyor.

 

Maaş meselesi tam bir komedi. Asgari ücret ile iş vermenin bırakın istihdam sağlamak, iane gibi görüldüğü bir ortamda, yetenekli insanların insanlık seviyesinde maaşlara yurtdışına gittiği, maaş kurla çarpıldığında ise Türkiye standartlarının çok üzerine çıktığı görülüyor.

 

Örnek mi? Doktorlardan verelim. Daha önce söylemiştim ama yine hatırlatayım. Türkiye’de yetkili makamlarla telaffuz edilen en yüksek maaştan hesap etseniz bir doktorun yıllık kazancı 18 – 19 bin avro seviyesinde.

 

Alman tıp dergisinin araştırması ise Almanya’da ortalama bir doktorun yıllık gelirinin 96 bin avro olduğunu bize gösteriyor. Aynı durum tesisatçısından mühendisine kadar herkes için geçerli. Dünya yetenek avında, biz küçümseme ya da ölü fiyatına adam çalıştırıp Çin olma sevdasındayız.

 

Hepsinden önemlisi yeni ekonominin ve konjonktrün anahtarını hiç anlamadığımız ortaya çıkıyor. Nitelikli insan alerjimiz var. Ya gidersen git diyoruz ya da hamasete kapılıp kaç kişi olduğumuzla övünüyoruz. Doğru tanım kaç kişi olduğunuz değil; işe yarayacak kaç kişinizin olduğudur. Siyaset dahil.

 

cetinunsalan@yahoo.com



Bu yazı 12228 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA