Türkiye ekonomisinde gündem karışmış, ortalık kaynıyor, akaryakıt istasyonlarının önünde zam öncesi kuyruklar oluşmuş, sokaktaki vatandaş bile yaşananların neden olduğu konusunda bilgi sahibi, kurdaki artışın olası sonuçları konuşuluyor, faiz inadı devam ediyor ama mesleki STK’ların başındaki kişiler şaşkın.

Kurdaki artışa anlam veremiyorlarmış. Belli bir yerden talep edildiği ve ortak açıklamalar haline dönüşen silsile halinde aynı kelamın edilmesinin, bir ekonomik değerlendirmeden çok, insanların aklıyla oynamak olduğunun farkında bile değiller.

Hatta bunların içerisinde dünyanın da Türkiye’nin de en büyük ticaret odasının başkanı dahi var. Kurda yaşanan artışa anlam veremiyorlarmış. Bunun hiçbir ekonomik gerekçesi yokmuş.

Oysa beyanat vermek yerine, dönüp üyelerine sorsalardı, onlar neyin niye olduğunu tüm çıplaklığıyla kendilerine anlatırlardı. Bir inat uğruna, yanlış yönetilen bir ekonominin üzerine nasıl mum dikildiğini izah ederlerdi.

Bu olay mesleki örgütlerle üyelerinin arasında nasıl bir uçurum oluştuğunun, bu kişilerin üyelerinden çok temsil ettikleri kurumların sözcüsü haline geldiklerinin en açık göstergesidir.

Çok merak ediyorum acaba bu açıklamayı yapanlar, kendi şirketlerinde hangi tarihten beri kur riskini hedge ediyorlar? Maliyetlerini yaparken hangi kurdan hesaplama yapıyorlar?

Açıklanan enflasyona göre mi, yoksa hammaddeden navluna kadar artan maliyetlerin ve kurun bunlar üzerine gelen ekstra baskılarının ölçüsünde mi fiyat belirliyorlar? Hatta bunların içerisinde faaliyetlerini durduranlar var mı?

Acaba kurdaki meselenin hiçbir ekonomik karşılığı yoksa ve bunun geçici bir spekülasyondan ibaret olduğunu düşünüyorlarsa, kurun bu hareketli ortamında ticari faaliyetlerini devam ettirdiler mi?

Ortada o kadar büyük bir samimiyetsizlik var ki, koltuk bu ülkenin en önemli sermayesi haline dönüşmüş olmalı ki, oturulan koltukta temsil edilen kişilerin yaşadıklarını bile göz ardı ederek, tek bir noktaya yaranmak uğruna gerçekleri söylemekten imtina ediyorlar.

O koltuk ne kadar tatlıymış ki, aidat topladıkları üyelerin durumunu ortaya koymak yerine, talep edilen açıklamalarla gerçeği çarpıtıyorlar. Oysa çok iyi biliyorlar ki, tüm bu fotoğraf içinde hiçbir şey sürpriz değil.

Tüm bu yaşananlar uzak, orta ve yakın geçmişte yapılan ya da yapılmayanlarla ilgili. Başımıza gelen her şey yanlış ekonomik tercihlerin ve rasyonel olmayan yaklaşımların eseri. Anlam veremiyorsunuz öyle mi? Şirketlerinizde finans müdürleriniz size bunu söylese ne yaparsınız? Durun ben söyleyeyim. O gün işine son verirsiniz. Peki siz neden anlam veremiyorsunuz?

cetinunsalan@yahoo.com