gaziantep escort
Bugun...


Çetin ÜNSALAN

facebook-paylas
Pardonlu büyüme
Tarih: 02-03-2021 00:26:00 Güncelleme: 02-03-2021 00:26:00


Türkiye 2020 senesinde yüzde 1,8, son çeyrekte de yüzde 5,9 büyüdü. Emin miyiz? Hayır değiliz. Çünkü bu da revize edilebilir. Neden? Daha önce açıklanan iki çeyrekte birden revizyon geldi.

 

Açıklamadan anlıyoruz ki üçüncü çeyrekte yüzde 6,7 değil yüzde 6,3 büyümüş. İkinci çeyrekte de yüzde 9,9 değil, yüzde 10,3 daralmışız. Çok dramatik bir tablo değil mi? Tam olarak ne kadar büyüdüğümüzü bile revizyona tabi tutarak bulabiliyoruz.

 

Veri ekonomisine gidilirken, her şeyin dijital olduğu bu çağda, önemli sayılabilecek sapmaların yaşandığı bu fotoğraf zaten her şeyi açıklıyor. Yine de hadi neyse diyelim. Peki dolar ortalamasının 7,01 alınmasını ne yapacağız?

 

Günün sonunda yılı 5,95’den açıp 7,42’den kapamış bir dolar / TL kuru gerçeği ışığında, ortalamayı alıp yine rakam mı tutturacağız; ortadaki devalüe olmuş para birimimizin yarattığı hasarı mı konuşacağız?

 

Gelelim kişi başına düşen milli gelire... Açıklamaya göre 8 bin 599 dolar oldu. Türk Lirası olarak aynı metinde açıklanan rakam ise 60 bin 537 TL. TL bazında, esas alınan dolar kuru olan 7,01’den hesaplarsak da 8 bin 635 dolar.

 

Seneyi kapattığımız kurdan hesaplarsak ki, bence doğrusu bu; 8 bin 158 dolar. Ortada üç tane rakam var. Hangisi doğru? Gelelim büyümenin detaylarına... Sanayinin payı yüzde 2. En çok büyüme yüzde 21,4 ile finans ve sigorta faaliyetlerinden kaynaklanmış.

 

Yani pandemi sürecinde insanlara tüm dünya hibe dağıtırken kredi verip borca batırarak bir rakam elde etmişiz. Bu kadar açıklıkla söylüyorum çünkü büyümeye katkı sağlayan ikinci sektör bilgi ve iletişim pay olarak para dağıtmanın yüzde 80 aşağısında yere sahip.

 

Yere göre sığdırılamayan tarımın katkısı ise sadece yüzde 4,8... Hizmetler sektörü ise eksi büyüme kaydetmiş ve son derece doğal. Ama bu tablo içerisinde kritik bir soru daha ortaya çıkıyor.

 

Tarım ve sanayi yüzde 6,8 katkı yaparken, çalışanların yüzde 55’i hizmetler sektöründe çalışırken, ayrıca yıl genelinde toplam büyüme bile yüzde 1,8 çıkarken, TÜİK işsizliği azaltmayı nasıl başardı?

 

Sözün özü ortada büyüme falan yok. Her şeyi doğru kabul etseniz de yüzde 1,8’lik büyüme, rakam olarak artıda ama ekonomik değer olarak negatifte bir etkiyle hayatımızda yerini alıyor.

 

Sıfırın üstünde kaldık nidaları atılmak yerine, ortadaki çelişkilere ve aslında daralma olan bu rakama ışık tutulması lazım. Ayrıca bu rakamla da istihdamdan enflasyona kadar verileri tekrar tartışmak gerekir.

 

Hadi hepsini geçtim yüzde 1,8’in adını doğru koymak lazım gelir. Bu büyüme değil, sadece borç alınmış parayı borç vererek yaratılmış bir şişmeden ibaret rakamdır. Üstelik pardonlarla dolu revizyonlarıyla da açıklamaya muhtaç yanları olan bir şişmedir.

 

cetinunsalan@yahoo.com



Bu yazı 14598 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA