Türkiye ekonomisinin en önemli kentlerinden biri Bursa... Sadece otomotiv sektörüyle değil teknik tekstilde tarıma, otomotiv tedarik sanayiinden yerli otomobil projesine, uzay çalışmalarından Ar-Ge’ye kadar önemli bir vizyonu temsil ediyor.

İşte bu gerçek ışığı altında, Ekonomi Gazetecileri Derneği olarak hafta sonunda Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay ile bir araya geldik. Öncelikle Başkan’ın Türkiye’nin ihtiyaçlarını vizyoner bir bakış açısında ortaya koymasının kıymetli olduğu düşüncesindeyim.

Nitekim ilde arka arkaya açılan merkezlerle de bu yapı destekleniyor. Fakat dönüşümün zihniyette başladığını düşünürsek, ben yaklaşımın, açılan merkezlerden daha kıymetli olduğunu düşünüyorum.

İşte bu aşamada Burkay’ın ortaya koyduğu fikirler tartışılmaya değer. Türkiye’nin kar realizasyonundan değer realizasyonuna geçmesi gerektiğine işaret eden Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı, teknolojik dönüşüm aşamasında Detroit’in yaptığı hataya düşülmemesi gerektiğine işaret etti.

Ne yaptı Detroit? Otomotiv’in merkeziyken hizmetler sektörünün ve turizmin merkezi olmaya soyundu. Netice de çok hoş olmadı. Başkan Burkay üretimden vazgeçilmemesi gerektiğinin altını çok net çizerek, doğru bir yapılanmayla Marmara Havzası’nı katma değerin merkezi yapabileceğimize işaret etti.

Her kentin aynı konularda büyümesi gerekmediğini, o şehirde öne çıkan alanları destekleyecek bir yapının kurulmasının şart olduğunu belirten İbrahim Burkay, veri ekonomisiyle ilgili bir yol haritası ihtiyacını da paylaştı.

Yeni normalin yeni ekonomi politikaları ve yaklaşımları gerektirdiğine işaret eden Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı, bu anlamda girişimcileri değiştirecek bir yapımız olması gerektiğini söyledi.

Burkay görüşlerini şöyle paylaştı: “Eski oyuncularla işi şekillendirmek istiyoruz. Oysa Türkiye’de yeni oyuncuların çıkacağı bir iklim yaratmalıyız. Dünyadaki yeni zenginler listesine bakalım. Dünün isimleri ya da firmaları yok. O zaman Türkiye’de bu eko sistemi oluşturmalı ve buna yönelik kamunun da içinde olduğu fonlar tahsis etmeliyiz.”

Yatırımcı profilimizi değiştirecek bir yapıya bürünmemiz gerektiğini vurgulayan BTSO Başkanı, Bursa’daki gelişimi de böyle bir fon oluşumuyla destekleyecek bir proje hedeflediklerini belirtti.

Zengin bir Türkiye’ye ulaşmak için, önce çalışmak gerektiğini hatırlatan Burkay “Fakirlikten çalışarak kurtulabiliriz. Bunun için de yatırımcı profilini ve teşvik sistemini değiştirmeliyiz” dedi.

Sohbet sırasında esnafın durumuna da işaret eden BTSO Başkanı, küçük esnafın ucuz faizli krediye ihtiyacı olmadığını, çünkü çarkların dönmediğini hatırlattı. İhtiyacın hibe krediler olarak gözüktüğünü vurgulayan Başkan, aslında bu yaklaşımıyla önümüzdeki sürece yönelik bir finansal riskin de işaretlerini vermiş oldu.

Demek ki Türkiye’nin sektörel yaklaşımdan teşvik mekanizmasına, esnaftan üretim alanlarına kadar tartışması gereken çok şey var. İbrahim Burkay’ın anlatımlarından anlıyorum ki, Bursa bu konuda çok ciddi ders çalışıyor.

Fakat tek başına bu uğraşının sonuç vermesi mümkün değil. Türkiye’de planlı bir eko sistem oluşturmadan ve yol haritası belirlemeden yol almanın olanaksız olduğunu, biraz samimi olan ve aklı çalışan herkes görüyor. O zaman Bursa’dan gelen ve ayağı yere basan bu dönüşüm çağrısına cidden kulak vermeliyiz. Aksi takdirde hamaset bittiği gün, ortada dımdızlık kalacağız.

cetinunsalan@yahoo.com