Tüm ülke ekranların başına kilitlendi ve Kabine toplantısı sonrası yapılacak açıklamayı bekliyordu. Çünkü günlerdir gerek Bakan düzeyinde, gerekse iktidara yakın medya aracılığıyla yeni tedbirlerin yolda olduğu açıklandı.

İşsizliğin Şubat itibariyle yüzde 13,6 oranında açıklandığı, muhtemelen virüs dönemiyle birlikte daha da yükselişe geçeceğinin herkes tarafından bilindiği bir ortamda, nasıl önlemler ve ekonomi uygulamalarının devreye sokulacağı merak ediliyordu.

İtiraf edeyim, Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarında ben yeni hiçbir şey bulamadım. Çay taban fiyatlarının açıklanması, noterlerin tam gün çalışacak olması, bir iki hastane, bir baraj gelişmesi ve ertelenen kamu alacaklarının 40 milyar TL’ye ulaşmış olması dışında, yeni sayılabilecek hiçbir bilgi yoktu.

Sanki Kabine toplantısı sonrası bir açıklamayı değil de, bir partinin olağan grup toplantısını dinledik. Oysa ülkenin geçimden sektörlerin nasıl bir sistem içinde normale döneceğine ilişkin sorulara kadar merak içinde bir dönemde, bir dizi tedbir bekleniyordu.

En azından son 3-4 gündür yapılan açıklamalara baktığınızda yeni bir ekonomik paket beklentisi yaratılmıştı. Siyasi, kısır ve artık kimsenin nezdinde önemi kalmayan mesajları bir kenara bırakırsak anladığımız şu:

Öyle görülüyor ki, vatandaş bu süreçte de yalnız kalacak. Mesela en basitinden 40 milyar TL’ye ulaşmış ertelenen prim borçlarının ödemesiyle ilgili nasıl bir yöntem öngörüldüğü bile açıklanmadı.

Bedava dağıtılan maskenin parayla dağıtılacak olması ve 1 TL sınır konulmuş olması, bir normalleşme göstergesi değil. Sektörlerin iç ve dış borç ödemelerinden, mevcut faaliyetlerini nasıl bir düzen içinde sürdüreceğine ilişkin akıllardaki soruların hiçbirine yanıt gelmedi.

Bakın daha herkesin diline pelesenk olmuş ‘yeni normal’ kavramının gereklerinden, ekonomide dünya ölçeğinde iş yapış modellerindeki kırılmaya uyum sağlanmasına yönelik tedbirlerden bahsetmiyorum.

Bugün için cevabı aranan sorular çok basit. Eve çorba nasıl götüreceğim? Personel maaşlarını nasıl ödeyeceğim? Vergi ve primlerde nasıl bir ödeme planıyla karşı karşıya kalacağım? İhracat piyasalarında sorun büyüyecek gözüküyor; iç piyasada yerli üretimi destekleyecek bir model bulacak mıyım?

Kırılan ödemeler zincirinde, uzamış vadelerde ve şüpheli alacaklarda bir düzenleme öngörülüyor mu? Mücbir sebep dışında kalan sektörlerin durumu ne olacak? Bundan sonraki süreçte ekonomi hamlesi nedir?

O kadar çok günlük ve cevabı beklenen basit ve sade soru varken, dakikalarca kelimeleri yan yana dizmek ve sonunda da bilinmeyen hiçbir şey açıklamamak bir ekonomik tedbir paketi değildir. Ya Kabine bu konuyu konuşmadı; ya bir çözüm üretemedi ya da günlerdir bakanlar ve iktidara yakın medya kamuoyunu boşu boşuna beklentiye soktu. Seç seçebilirsen....

cetinunsalan@yahoo.com