gaziantep escort
Bugun...


Cengiz HERGÜNLÜ

facebook-paylas
Yüksek teknoloji ve çevresel sürdürülebilirlik
Tarih: 15-07-2020 12:46:00 Güncelleme: 15-07-2020 13:11:00


Çevresel kısıtlamaları son derece ciddiye almamız gerekiyor.

 

Ağırlıklı olarak maddi üretim ve tüketim faaliyetlerimizin yol açtığı iklim değişikliklerinin İnsan varlığını tehdit ettiğine hiç şüphe yok.

 

Aniden tüm Dünyayı etkileyen Korona virüs salgınından çok önce var olan iklim değişikliğini daha fazla dikkate almazsak, ekonomik faaliyetlerimizin çevre üzerindeki etkilerini kontrol altına alacak yöntemler bulamazsak, tabiri caizse gezegeni tüketeceğiz.

 

Ancak bu üretim becerilerimizdeki artma olarak tanımladığımız ekonomik gelişmeyi durdurmamız gerektiği anlamına da gelmemektedir.

 

Teknolojik gelişme çevresel sorunların nedeni olduğu kadar çözümü de olabilir.

 

Teknoloji daha önce ulaşılamayan kaynaklara erişimimizi sağlamakla kalmaz, kaynağın tanımını da genişletir. Önceleri üstesinden gelinmesi gereken yıkıcı bir güç olan deniz dalgası teknolojik gelişmeler sayesinde başlıca enerji kaynaklarından birisi halin gelmiştir.

 

Teknolojik gelişmeler daha etkili bir şekilde yenilenebilir kaynakları üretmemize olanak sağlar. Örneğin pamuğun üretiminde; üretme becerilerinin yüksek mekanizasyon teknolojileri ile seçici çiftleştirme gibi genetik mühendisliği kullanımları sayesinde verimliliği muazzam ölçüde artmıştır.

 

Ayrıca belirli kaynakları da daha etkin kullanabilir hale geldik. Araba ve uçak motorları ile santraller, aynı enerji miktarını elde etmek için daha az petrol kullanıyorlar. Elektrikle çalışan araba motorları üretimi ise hem ucuz ve çevreye daha duyarlı olmaları yine teknoloji sayesinde olmaktadır.

 

 Maddeleri giderek daha yüksek oranda geri dönüştürüyoruz.

 

Ancak teknolojik çözümlerinde limitleri vardır, bu limitleri tespit etmek ve tedbirler almakyine teknoloji sayesinde olabilir.

 

Teknolojimiz ne kadar hızlı gelişirse gelişsin, kaynak olabilecek bu doğal maddeleri dâhil etsek bile yenilenemeyen kaynakların elde edilebilirliğinin belli limitleri vardır. Ancak elde edilebilirliklerinin zorlaşması, yoksul insanların bunları satın alamamalarına yol açabilir. Hatta toplumun refahlarını ve varlıklarını bile tehdit edebilir.

 

Çok acil olanı ise iklim değişikliğidir ki bunu sonuçları zaten hissediliyor.

 

Gelişmekte olan ülkelerin yaşam standartlarını yükseltmeleri ve iklim değişikliğine daha iyi adapte olabilmeleri için ekonomik ve özellikle teknolojik yönden daha çok gelişmeleri gerekir.

 

Gelişmekte olan ülkelerin büyümeleri ve çevrenin korunması için hayati önem taşıyan teknolojik gelişme ve yatırımlara küçük bir azınlık tarafından el konulması en büyük tehlikedir.

 

Bu takdirde ikinci bir televizyon almayı ekonomik gelişme zanneden bir toplum yapısı oluşur ve ikinci televizyona sahip olmak amacıyla her şartta ve durumda çalışan bireyler artar. Oysa ekonomik gelişme aynı zamanda daha az yıpratıcı ve tehlikeli işlerde çalışmak, çocukların bebekken ölümlerini görmemek, daha uzun yaşamak ve daha az hastalığa yakalanmak anlamına gelir. Eğer bunlar sağlanamıyorsa o ülkede ya teknoloji yok ya da teknoloji belli bir azınlığa hizmet ediyor demektir.

 

Böyle bir durum ise; ekonomik anlamda ilgili ülkeye, aynı zamanda çevre anlamında Dünyamıza zarar veriyoruz demektir.

 

Cengiz HERGÜNLÜ

SMMM-Bağımsız DENETÇİ

info@hergunlu.com

www.hergunlu.com



Bu yazı 9141 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA