gaziantep escort
Bugun...



'Tarım zehirlerine mahkûm değiliz'


facebook-paylas
Güncelleme: 01-06-2023 16:34:00 Tarih: 25-04-2023 01:32

'Tarım zehirlerine mahkûm değiliz'

AB Komisyonu,

gıda ve yemlerde yapılan kontroller sırasında tespit edilen gıda güvenliği risklerini,

Gıda ve Yemler İçin Hızlı Alarm Sistemi (RASFF) portalı üzerinden

herkesin erişimine açık olacak şekilde, bildiriyor.

 

Alarm ve Dayanışma Ağı (ACN) bildirimlerinin de dahil olduğu,

senelik raporlar yayınlanıyor.

 

2022 yılına ait rapor; henüz yayınlanmadı,

ancak; portal üzerinden yapılan bildirimlere göre;
Türkiye kaynaklı tarım zehiri bildirimlerinin sayısı, 311’i pestisit olmak üzere; toplam 518.

 

Türkiye kaynaklı bildirimlerin sayısının, 2022 yılında 2021’e göre azaldığı görülse de;

bu azalma umut vaadetmekten çok uzakta.

 

2018’de 113,

2019’da 98,

2020’de 194 parti üründe limitlerin üzerinde tarım zehiri bildirimi yapılırken,
bu rakam; 2021’de 613’e, 2022’de ise; 518’e kadar yükseliyor.

 

2022’de pestisit bildirimi yapılan meyve ve sebzeler arasında en çok;
biber, limon, greyfurt, mandalina, portakal olmak üzere;

üzüm, asma yaprağı, patlıcan, kabak, domates, karpuz ve armut bulunuyor.

 

Son 2 yılda yapılan bildirimlerin yarısından fazlası, pestisitlerden kaynaklanıyor.

2022 yılında bildirim yapılan ürünlerdeki pestisitler arasında;
Klorpirifos, Acetamiprid, Buprofezin, Prochloraz, Formetanate, İmazalil, Fenbutatin Oxide,

Deltamethrin, Taufluvalinate, Flonicamid, Diafenhiuron gibi etken maddeler bulunuyor.

 

2019’da EFSA Klorpirifos ve Klorpirifos-metil maddesi için

olası genotoksik ve nörolojik etkiler sebebi ile

güvenli bir maruz kalma seviyesinin belirlenemeyeceği sonucuna varmıştı.

Bu, herhangi bir bulgunun potansiyel sağlık riski taşıdığı anlamına gelir.

 

Ülkemizde de; 30.09.2021 tarihinde resmi yazıyla Fenbutatin Oxide’in,

31.12.21’de ise; Klorpirifos Metil’in kullanımı sonlandırılmıştı.

Buna rağmen; ihraç edilen ürünlerde, bu maddelerin bulunması yasaklı olan pestisitlerin de

hâlâ sofralarımıza girebildiğini gösteriyor.

 

2021 yılına ait ACN raporu

tarım zehiri kullanımının yüksek oranda arttığına dair, çarpıcı veriler içeriyor

 

Rapora göre;
2021 yılında en çok bildirilen gıda güvenliği riski pestisitler oldu ve

tarihte ilk defa pestisitler 1231 bildirimle, en üst seviyeye ulaştı.

 

Bu sayı, 2020 ile karşılaştırıldığında; %61 daha fazla.

2019 yılının ise; 4 katı.

 

2021 yılında en çok rapor edilen gıdalar,

Türkiye menşeli ürünlerden kaynaklanıyor.

 

AB üyesi olmayan ülkeler arasında Türkiye,
405’i pestisit olmak üzere; toplamda 613 bildirimle ilk sırada.

 

Bunu; 272’si pestisit kaynaklı olarak, toplam 383 bildirimle; Hindistan takip ediyor.

 

Üçüncü sırada, risk bildiriminin çoğunluğu gıda ile temas eden malzemelerden kaynaklanan

331 bildirimle, Çin yer alıyor.

 

AB üyesi ülkeler arasında ise;
Polonya 381 bildirim ile birinci,

Fransa 256 bildirim ile ikinci,

Almanya 210 bildirim ile üçüncü sırada.

 

Rekor seviyelerle tarım zehiri bildirimlerinde birinci sırada gelen Türkiye’nin,

tarımsal üretim potansiyeli yüksek olmasına rağmen; ticari itibarı, zarar görüyor

 

2021 yılına ait raporda;

tehlike ve ürün kategorisine göre yapılan değerlendirmede,

en çok bildirim yapılan 10 konu başlığının 3’ünde, Türkiye’nin adı geçiyor.

 

Sebebi;

359 parti meyve ve sebzede pestisit,

57 parti meyve ve sebzede aflatoksin ve

39 parti tohum, kabuklu yemiş ve türevi ürünlerde, aflatoksin tespit edilmiş olması.

 

 

Menşei Türkiye olarak bildirilen ürünlerden, özellikle;
limon, portakal, mandalina ve greyfurt gibi narenciyelerdeki uygunsuzluklar sebebiyle;

2020’de 191 olan RASFF bildirimlerinin sayısı, (etilen oksit dikkate alınmadan)

2021’de 361'e çıktı.

 

Bu nedenle; Ekim 2021’de, Türkiye’den AB’ye giden greyfurt hariç;
ilgili ürünler için, sınırda kontroller %20 oranında artırıldı.

 

Avrupa Komisyonu;
limitlerin üzerinde tarım zehiri bildirimi yaptığı ülkelere düzenli olarak resmi mektuplar göndererek,

ülke yetkililerini; tarımsal gıda zinciri boyunca hileli veya aldatıcı uygulamaların önlenmesi,

kontrolün garanti altına alınması amacıyla;

soruşturma yapmaya ve alınan tedbirler hakkında, bilgi vermeye davet ediyor.

 

Ayrıca; bildirilen şirketlerden,

AB'ye ihraç edilmiş olan ve benzer uygunsuzluklar gösterebilecek benzer ürünlerin

izini sürmeye çağırıyor.

 

Ancak, 2021 yılı raporuna göre;
Türkiye’nin gönderilen resmi mektuplara ilişkin cevap oranı, %38 ile sınırlı kalmış ve

çağrıların, büyük kısmına cevap verilmemiş.

 

Tarım ve Orman Bakanlığı;

pestisit kalıntıları konusunda, iç pazarda denetimler yapıyor.

Ancak; denetim sonuçlarının

taklit ve tağşiş yapıldığı kesinleşen gıdalarda olduğu gibi şeffaflıkla paylaşılmaması,

ihraç edilen ürünlerde pestisit kaynaklı bildirimlerin artması ve

kullanımı sonlandırılan pestisitlere dair bildirimlerin bulunması;

iç pazara sunulan ürünlerde daha fazla pestisit bulunabileceğine dair,

tüketicilerde endişe yaratıyor.

 

Bakanlık yetkilileri tarafından, Gıda Güvenliği Bilgi Sistemi’ne (GGBS);
ülke genelindeki tüm gıda ve yem işletmeleri,

bu işletmelere yönelik denetimler,

alınan numuneler,

numunelerin analiz sonuçları,

işletmelere uygulanan idari cezalar, yaptırımlar,

ithalat ve ihracat kayıtları gibi bilgiler giriliyor.

Ancak; bu bilgiler halkın erişimine açık değil.

 

Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de;
GGBS verilerinin halkın erişimine açılmasını talep eden Zehirsiz Sofralar Platformu

son dönemde rekor seviyeye ulaşan kalıntılı ürünlere ilişkin,

halkın endişelerinin giderilmesi gerektiğini vurguluyor.

 

Zehirsiz Sofralar Platformu çatısı altında faaliyet gösteren Pestisit Eylem Ağı’nın

tüm canlılara zarar veren pestisitlerin yasaklanması ve

doğa dostu yöntemler ile bunları kullanan üreticilerin desteklenmesi için başlattığı

Zehirsiz Kampanya’ya (Change.org/ZehirsizSofralar)

bugüne kadar 180 bine yakın kişi imza desteği verdi.

 

Kampanya sayesinde;
pestisitlerin zararları konusunda kamuoyunda farkındalık yaratıldı.

 

Tarım ve Orman Bakanlığı, AB geçiş sürecinde 200’ün üzerinde,

kampanya döneminde ise; 27 pestisit aktif maddesinin kullanımını yasakladı.

Ancak; kampanya talepleri arasında yer alan

Dünya Sağlık Örgütü’nün “son derece tehlikeli”, “yüksek seviyede tehlikeli” ve

“muhtemel kanserojen” olarak belirlediği; 13 aktif maddeden 9’u, hâlâ yasaklanmadı.

 

Buğday Derneği Gıda Yüksek Mühendisi Merve Atınç,

ülkemiz tarımında, hâlâ kullanılan; 9 pestisit aktif madde ile birlikte,

başta bebeklerin ve çocukların hormon sistemine zarar veren,

havayı, suyu ve toprağı kirleten pestisitlerin ivedilikle yasaklanması için

tüm vatandaşları, gıdasının sorumluluğunu alarak; kampanyaya destek olmaya çağırıyor.

 

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan,

Pestisit Eylem Ağı tarafından hazırlanan “Zehirsiz Sofralar İçin Yol Haritası”nı

dikkate almasını talep ettiklerini belirten Atınç,

“Tarım zehirlerine mahkûm değiliz.

Dünyada ve Türkiye’de pek çok çiftçi zehirsiz gıda üretiyor.

 

Sağlıklı bir gelecek için

daha fazla ekolojik ve ekonomik kayba ve hastalığa sebep olmadan

bir stratejik eylem planı geliştirmeli, doğru politikalar izlenmeli ve böylece;
pestisitlere dayanan konvansiyonel tarım sisteminin,

yerini; agroekolojik, organik ve onarıcı tarıma bırakması sağlanmalı.” diyor.

 

 

Zehirsiz Kampanya’ya destek olmak için: Change.org/ZehirsizSofralar







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GIDA Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA