gaziantep escort
Bugun...



'Parti içi Demokrasi' 1 Haziran'a kaldı


facebook-paylas
Güncelleme: 01-04-2023 00:46:23 Tarih: 16-03-2023 15:23

'Parti içi Demokrasi' 1 Haziran'a kaldı

Casino’larda, rulet masasında top döndüğünde krupiye şöyle bağırır:

“Les jeux sont faits, rien ne va plus.”

Bunun da anlamı şudur:

“Artık tüm oyunlar oynandı, ek hamle yapamazsınız.”

 

Biz seçim ortamımızda henüz bu sözü duymadık! 

Kartlar hala ve hala karılmaya devam ediliyor.

Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı arasında oynanacak maç öncesi,

her iki tarafın yeni ortaklarla kendilerini güçlendirme çalışmalarında

“ek son dakika hamleleri” halen geçerli!

 

Bu konuda, özellikle Cumhur İttifakı; can havliyle olmadık girişimler peşinde…

HÜDA PAR felaketinden Yeniden Refah Partisi’ne kadar;
her türlü gerici pazarlık, o masalarda gündeme gelebiliyor!

 

Kadınların; büyük baskı, şiddet ve cinayetlerle sonuçlanan

cinsiyet terörü altında yaşadıkları bir ülkede, birileri yüzleri kızarmadan

onları koruyan ana madde olan 6248 Sayılı Kanun’un kaldırılmasını talep edebiliyorlar…

 

Adaylık borsaları açıldı…

Partiler aday bolluğunda kasa dolduruyorlar.

Ne mutlu onlara! 

 

CHP’de önseçim yapılmayacağının ilan edilmesi,

Parti’yi haklı olarak karıştırdı.

 

Tabii ki her yerde her mevkii için “tüm üyelerle önseçim” konusunu

ömür boyu, yakından takip edip savunmuş ve

iki kere bunun tüzüğünü yazmış bir insan olarak;

normalde, farklı düşünmem mümkün değil.

 

2003’teki Genel Başkanlık adaylığım da

zaten bu büyük devrim üzerine kurulmuştu ve

Deniz Baykal döneminin ünlü “politbüro” takımı;
bu nedenle, son anda bu hareketin önünü bir karşı tüzük darbesiyle kesmişti.

 

Bugüne baktığımda da;

Türkiye’nin her yerinde hayal kırıklığı içinde

demokratik ön seçimden uzak duran anlayışa karşı 

tepki veren her partiliyi anlıyorum; tabii ki haklılar!

 

DÖNEM GERÇEKTEN OLAĞANDIŞI!

 

Öte yandan; şöyle bir farklı düşünceyi de dile getirmek istiyorum:

Altılı Masa olayı, en başından beri;

Kemal Bey’in teoriden yaşama geçirdiği, Türkiye için yepyeni bir ittifak modeli.

 

Aday saptamaları;

zaten, demokratik devrim süreci uygulanmazsa,

hep; sancılı, gerilimli ve hatta; parti içi kavgalara neden olan, bir süreçtir.

 

Şu anda; CHP, önderliğini yaptığı Millet İttifakı ile birlikte;
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında,

gerçekten tarihinin en kritik virajlı seçimine girmek üzere.

 

Cumhurbaşkanı adayı olan Kılıçdaroğlu bu ay;
hem CHP’nin milletvekili adaylarını saptamak,

hem diğer partilerden CHP listelerine girecek isimleri belirlemek

hem de her türlü “iktidar paylaşımı” pazarlığını;
bu partilerle veya dışardan destekçileriyle yapmak zorunda.

 

Bu olağanüstü, olağandışı ve akıl almaz gerilimler içeren dönemde;
aslında, belki de Kılıçdaroğlu’nu artık kendi kararları ile baş başa bırakmak en doğrusu.

 

Nedeni basit; seçime iki aydan az kalmış olan şu günlerde,

şu anda CHP içinde sürdürülecek ağır bir parti içi demokrasi kavgası,

zamanlama olarak Akşener krizi ertesinde, dışardan çok kötü görünür ve

gerek Altılı Masa’yı, gerek kamuoyunda Kılıçdaroğlu’nun imajını hırpalar.

 

Kılıçdaroğlu’nun diğer beş partinin lideri ile sürdüreceği masa başı diyaloglarını

kendi alacağı kararlarla yönlendirmesi,

kendisini; onların gözünde ve kamuoyu önünde kesinlikle daha güçlü kılar.

 

Tersine oluşacak her polemik, her gerginlik -hele Akşener krizini düşündüğümüzde-

ittifakı, farklı kan kayıplarına taşıyabilir. 

 

Seçimlere iki aydan az zaman kaldığını göz önüne alırsak,

bunlar da şu anda çok net olarak ortadadır.

 

Kılıçdaroğlu’nun daha sonra kalkıp;
“Benim zafere taşımakta olduğum sürece çomak soktunuz,

sonunda bütün dengeleri altüst ettiniz” 

demesini, hiç kimse duymak istemez…

 

SEÇİM SONRASI: “PARTİ İÇİ DEMOKRASİ” CHP’NİN ANA KONUSU OLMALI

 

Ama; bu söylediklerim,

bugüne kadar tüzük değiştirilmediği ve parti içi demokrasi işler hale getirilmediği için,

bu çok hararetli ortamda “zorlama olarak alınmış” fiili uyum kararlarından ibaret.

 

Yani; yıllarca CHP’de parti içi demokrasi için mücadele etmiş arkadaşlarım,

bu düşünceden vazgeçtiğimi sakın zannetmesinler!

 

Tabii ki ben de aylardır, seçimlerde CHP’nin önseçim yapması gerektiğini defalarca belirttim.

Ancak; şu ya da bu nedenle, maalesef; CHP bu talepleri görmezden geldikten sonra,

artık bu yönde bir adım atmak için, çok geç.

 

Seçimler sonuçlandıktan sonra;
Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento çoğunluğu kimde olursa olsun,

(ki, ben inanıyorum, zafer muhalefetin olacak)

CHP, -artık son derece rahatsız edici hale gelen-

kendi iç demokratik tıkanıklıklarını korkusuzca masaya yatırıp, 

sistemsel değişimini gündemine almaya mecbur.

 

Parti’nin; gerek seçmenleri, gerek örgütü, gerek medyadaki savunucuları;

sosyal demokrat bir partinin kimliğine hiç uymayan böyle bir antidemokratik yaklaşımı,

son derece hayati önemi olan 2023 seçimleri öncesi, görmezden gelebilirler…

 

Ama; hiç kimse şüphe duymasın ki, bu artık böyle süremez.

 

Bana sorarsanız; seçimlere bu kadar yakınlaştığımız şu günlerde,

kazanın fokurdayarak taşması ve

sistemin kısa devre yapma riskini ciddi olarak taşıyan bir parti içi demokrasi tartışmasını,

şimdilik, 1 Haziran 2023’e erteleyelim;

fakat; bu ertelemeyi o tarihten itibaren,

artık hiçbir zaman CHP’nin gündeminden düşmemesi kaydıyla yaptığımızı unutmayalım.

Çünkü; bu kanama, Baykal döneminden beri, inanın hiç durmadı…

 

Bu Haziran ayına kadar, sabretme düşüncemi

ilk bakışta yadırgayacak yol arkadaşlarım da,

biraz objektif düşününce;

eminim, tüm bu işaret ettiklerimin hakkını, teslim edebileceklerdir.

 

 

Bedri Baykam







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA