gaziantep escort
Bugun...



İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanı hangi davaları kapsar?


facebook-paylas
Güncelleme: 12-10-2023 02:21:33 Tarih: 30-09-2023 02:08

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanı hangi davaları kapsar?

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU NEDİR?

 

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku;

işçi ve işveren arasında sözleşme ilişkisine dayalı olarak kurulan

karşılıklı olarak hak ve yükümlülüklerin düzenlendiği, hukuk dalıdır.

 

Bireysel, toplu ve sosyal güvenlik hukuku olmak üzere;

üç başlık altında toplanmaktadır.

 

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku’nun amacı;

işçi ve işveren haklarını korumak, sosyal güvenliği amaçlamaktır.

 

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku'nun temel ilkesi;

işçinin korunması ilkesidir.

 

Sosyal devlet ilkesi esasıyla yönetilen devletlerde;
asgari çalışma şartları, toplu sözleşme, örgütlenme ve grev hakkı;

bu ilke ile korunmaktadır.

 

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU HANGİ DAVALARI KAPSAR?


İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku;
işçi ve işveren arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda,

hakların yasal olarak nasıl kullanılabileceğini ifade eden bir hukuk dalıdır.

 

İşçilerin tüm çalışma hayatı unsurlarıyla birlikte,

karşılaşabilecek bütün uyuşmazlıklar; bu hukuk dalıyla düzenlenmektedir.

 

İşçi ve işveren uyuşmazlıklarından kaynaklanan ve

bu uyuşmazlıklara uygulanacak olan yasal düzenlemeler,

oldukça kapsamlı bir şekilde düzenlenmiştir.

 

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku'na ilişkin uyuşmazlıklar ile ilgili son gelişmeler,

AAT hukuk bürosu olarak; uzman kadromuzla takip edilmekle birlikte,

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku'ndan kaynaklanan her türlü soruna karşı;
yasal süreç başlatmak,

müvekkillere süreç hakkında bilgilendirme yapmak,

süreci takip etmek ve en iyi şekilde sonuçlandırmak; en büyük gayemizdir.

 

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanı hangi davaları kapsar?

 

Bunlar genel olarak;

 

İşçilik hak ve alacaklarından kaynaklanan;

  ücret, fazla mesai ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi

  her türlü alacak ve tazminat davaları,


• Toplu İş davaları,


• İş sözleşmesinin feshinin geçersizliğinin tespiti -İşe iade- davaları,


• Ölüm aylığı bağlanmasına ilişin davalar,


• İş kazaları ve meslek hastalıklarından kaynaklanan, maddi ve manevi tazminat davaları,


• Hizmet ve sigortalılık tespit davaları,


• İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku'ndan kaynaklanan, her türlü tespit davaları,


• SGK’ nın prim alacaklarına ilişkin davaları,


• İşveren adına;

  iş sözleşmelerinin ve tüm hukuki nitelikteki belgelerin düzenlenmesi ve takibi şeklindedir.


İş Sözleşmesinin feshi ile birlikte gündeme gelen

işçilik hak ve alacak tazminat kalemleri şu şekildedir;

 

Kıdem Tazminatı alacağı; 

İşçinin, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nda sayılmış olan nedenlerden biriyle;
iş akdinin son bulması halinde, alabileceği bir tazminattır.

 

Bu tazminat kalemleri talep edilebilmesi için ise;

4857 Sayılı İş Kanunu’na tabi işçi olmak,

en az bir yıl süreyle çalışmış olmak ve

İş sözleşmesinin; İş kanunda sayılan nedenlerden birisi ile sonlandırılması gerekmektedir.


İhbar Tazminatı alacağı;

4857 sayılı İş Kanun’un 17.maddesi uyarınca;

iş sözleşmesi feshedilmeden önce, karşı tarafa yazılı olarak bildirim gereklidir.

 

Bildirim süreleri ise; şu şekildedir; 

 
• 6 aya kadar süren çalışmalarda 2 hafta,


• 6 aydan 1,5 yıla kadar süren çalışmalarda 4 hafta,


• 1,5 yıldan 3 yıla kadar süren çalışmalarda 6 hafta,


• 3 yıldan uzun süren çalışmalarda 8 haftadır.
 

Yıllık İzin Ücreti alacağı;

4857 sayılı İş Kanunu madde 53 uyarınca;

deneme süresi dâhil olmak üzere,

en az bir yıl çalışmış olan işçinin, yıllık ücretli izin hakkı mevcuttur.

 

İşçi tarafından bu haktan vazgeçilemez.

Bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışan işçiler yönünden ise;
yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler, uygulanmaz.

 

İşçinin talep edeceği yıllık izin süresi, hizmet süresine göre; değişmektedir.

 

Buna ilişkin süreler ise;


• Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dâhil) hizmet süresi olan işçilere 14 günden,


• Beş yıldan fazla on beş yıldan az hizmet süresi olanlara 20 günden,


• On beş yıl (dâhil) ve daha fazla hizmet süresi olanlara 26 günden az;
  yıllık ücretli izin verilemez.


• Ek olarak;

  18 ve daha küçük yaştaki işçilerle,

  50 ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin alacağı, 20 günden az olamaz.

 

Fazla mesai ücreti alacağı;

4857 sayılı İş Kanunu madde 63 uyarınca;

işçinin çalışma süresi, haftalık 45 saatten fazla olamaz.

 

Çalışma saatlerinin 45 saatten fazla olması, fazla çalışma kapsamına girer.

Fazla çalışma için ise; işçinin onayının alınması gerekmektedir.

Fazla çalışma ücreti ise; normal çalışma ücretinin %50 zamlı olarak ödenmesidir.

 

Hafta Tatili günü çalışma ücreti alacağı;

4857 sayılı İş Kanunu madde 41 uyarınca;
hafta tatili, haftada altı iş günü çalışan veya çalışmış kabul edilen işçinin

yedinci gün 24 saat boyunca sahip olduğu, dinlenme hakkıdır.

 

Hafta tatilinde çalışan işçinin,

çalışılan günün ücreti ile

varsa, fazla çalışma ücreti alacağı, doğmaktadır.

 

Ulusal Bayram tatili günlerinde çalışma ücreti alacağı;

4857 sayılı İş Kanunu madde 47 uyarınca;
işçi, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışmazsa;

o günün ücretini, tam olarak alır.

 

İşçi; tatil yapmayıp, söz konusu bu günlerde çalışırsa,

ayrıca; çalıştığı her gün için de bir günlük ücreti ödenir.

Ulusal bayram ve genel tatil gününde çalışan işçinin; iki günlük ücret alacağı,

söz konusu olacaktır.

 

AAT HUKUK BÜROSU OLARAK;
İŞ HUKUKU KAPSAMINDA İŞÇİLİK ALACAKLARINA İLİŞKİN VERDİĞİMİZ HİZMETLER

 

Alanında uzman kadromuzdaki avukatlarımız ile

İş hukuku uyuşmazlıklarından doğacak ve

hali hazırda doğmuş olan uyuşmazlıkların çözümü için gerekli;

her türlü, yasal sürecin izlenmesi ve bu süreçlerin takibi, noktasında;

profesyonel danışmanlık ve avukatlık hizmeti vermekteyiz.

 

AAT Hukuk Bürosu olarak, İş Hukuku alanında verdiğimiz hizmetler;

 

• İş Kanunu hakkında yasal hakların kullanımına dair; danışmanlık hizmetleri,


• İş yeri devri ve İş sözleşmelerinin hazırlanması,

 

• İşçinin sözleşmesinin haksız feshi halinde;

  ihtar ve fesih bildirimlerinin hazırlanması,


• İşçinin işe iade davalarından ve

  işçilik alacaklarından kaynaklanan davalardan önce;
  arabuluculuk müzakerelerin tamamlanması,


• İşe iade davaları,


• Hizmet tespit davaları,


• İş kazasından kaynaklanın maddi manevi tazminat davaları,


• İşçinin veya işverenin bu süreçteki haklarının korunması için

  her türlü dava sürecinin ve ilgili işlemlerinin takibi; şeklindedir.

 

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku sayesinde;
hem işçinin, hem de işverenin hakları korunmaktadır.

 

AAT Hukuk Bürosu olarak;

dava çözümlerinde ve alanında uzman kadromuzla

İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku kapsamında;

işçi haklarını gözetmekle birlikte,

işçinin refah bir çalışma hayatı yaşamasına katkıda bulunarak;
işveren ve işçinin hukuki çerçevede hareket etmesi konusunda ve

kanuni haklarına ulaşma noktasında;

büromuz tarafından her türlü hukuki destek verilmektedir.

 

 

 

Avukat Ali Alper Tüfekçi

aathukuk.com







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EKONOMİ Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA