gaziantep escort
Bugun...



Ramazan ayı ile hasta ve hasta yakınlarının sıklıkla sorduğu sorunlarla karşılaşan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, kişilerin sağlıklarından olmamaları için önem verilmesi gereken, hayati önerilere dikkat çekiyor


facebook-paylas
Güncelleme: 05-04-2024 02:41:00 Tarih: 09-03-2024 07:32

Ramazan ayı ile hasta ve hasta yakınlarının sıklıkla sorduğu sorunlarla karşılaşan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, kişilerin sağlıklarından olmamaları için önem verilmesi gereken, hayati önerilere dikkat çekiyor

Ramazan aynın geldiği bu günlerde gündeme gelen, hastalıklar ve oruç ilişkisi;

ilaç kullananları, kronik rahatsızlığı olanları,

yakın zamanda ameliyat geçirmiş hastaları ve

hastalar kadar, hasta yakınlarını da ilgilendiriyor.

 

Çoğu zaman aile büyükleri olan bu hastalar;

doktor önerisi almadan, ibadetleri konusunda ısrarcı olunca;
hem kendi sağlıklarını tehlikeye atıyor, hem de yakınlarını sıkıntıya sokuyor. 

 

İnsanlar için ruh ve beden sağlığını koruyarak,

vücudun toksinlerden arınmasını sağlayan oruç ibadeti;

şüphesiz, iyilik ve sağlık hali ile yerine getirildiğinde; daha uygun oluyor.

 

Ramazan ayı ile hasta ve hasta yakınlarının sıklıkla sorduğu;

‘Oruç tutmamda sakınca var mıdır?’,

‘Kalp ameliyatı oldum oruç tutabilir miyim?’,

‘İlaç kullanıyorum, saati ve dozu nasıl ayarlamalıyım?’ gibi sorularla karşılaşan

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal;

kişilerin, sağlıklarından olmamaları için

önem verilmesi gereken, hayati önerilere dikkat çekiyor. 


Konuyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Cengiz Köksal,

‘Her kalp hastası oruç tutamaz demek, yanlış olur’ söyleminin altını çiziyor.

 

Prof. Dr. Köksal;

“Her hastayı, bireysel olarak değerlendirmek ve

hastalık durumuna göre; karar vermek gerekir.

 

Oruç tutmanın; sağlıklı insanlarda,

kalp ve damar sağlığı riskini arttırıcı bir etkisi, yoktur.

 

Ancak; ileri yaşı olan, diyabet ve yüksek tansiyon gibi

kronik rahatsızlığı olan hastaların, oruç tutmadan önce;
mutlaka hekimine başvurması ve ilaçlarını buna göre düzenlenmesi gerekir”
diyor.  
 
Uzun süren açlık ve susuzluk döneminde,
normal sağlıklı bireylerde dahi; tansiyonun düşmesi olabileceğinin altını çizen

Prof. Dr. Cengiz Köksal;

“Tansiyon hastalarında, ilaçların dozunun ayarlanması gerekecektir.

Oruç ile beraber, vücut bir süre susuz kalacağından;
idrar söktürücü ilaç kullanan hastalarda, bu durum daha fazla olacaktır.

 

Su ve mineral kaybına bağlı şikâyetlerde artış gözlenebilir.

Bu nedenle, idrar söktürücü ilaç kullanımı;

doktora sorulup, gerektiğinde; kesilebilir veya kullanımı zorunlu ise,

sahurda değil de iftarda alınabilir.

 

Tüm kalp ve damar hastalarının oruç tutup tutamayacaklarına,

hekim kontrolü sonrasında; karar verilmelidir.

 

Kalp hastalığı olanların, günlük alması gereken;
tansiyon, kolesterol ve kan sulandırıcı gibi bir takım ilaçlar vardır.

Bu ilaçların saatleri ve kullanım dozlarında, düzenleme yapmak gerekir.

 

Özellikle;

kalp kapak ameliyatı olmuş, metal kapağı olan hastaların kullandığı

kan sulandırıcı (kumadin) ilacın dozu,

Ramazan boyunca; daha sık aralarla yapılan, INR ölçümleri ile

yakından takip edilmelidir.

 

Çünkü; oruçla, yani; uzun süren açlık ve susuzluk ile

kan değerlerinde daha önce görülmeyen değişiklikler saptanabilir.

 

Kan değerlerinin;
yüksek çıkması durumunda kanamalar,

düşük çıkması durumunda ise; kalp kapağında pıhtı ile karşılaşılabilir. 

Bu nedenle; değerler, mutlaka sık aralıklarla takip edilmeli ve

ilaç dozu da ona göre ayarlanmalıdır.'' diye konuştu.

Üzerinde durulması gereken bir diğer konunun ise;
sahur olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Cengiz Köksal,

Ramazan'da oruç tutan kimselerin, sahuru atlamaması gerektiğine dikkat çekiyor.

 

Prof. Dr. Köksal;

“Mutlak suretle, sahur yapılmadan oruç tutulmamalıdır.

Sahurda, yüksek karbonhidrat ve şeker alınmamalıdır.

Hasta; yeterince su içmeli ve kullanması gereken ilaçları almayı unutmamalıdır.

 

İftarda; uzun süren açlık sonrasında,

bir defa da hızlı, fazla miktarda gıda tüketilmemeli,

su ve gıda alımı; iftar ve sahur arasına yayılmalıdır.

 

Aşırı yağlı, tuzlu gıdalardan kaçınılmalı ve yeterince su tüketilmelidir.

Özellikle kalp hastaları; oruçlu oldukları dönemde, yani; iftar ve sahur arasında

aşırı efordan, yüksek ısının olduğu sauna ve kaplıcalardan uzak durmalıdırlar.

 

Sauna ve kaplıcalar, aşırı su kaybına neden olacağından;

sağlıklı, oruç tutan bireyler için bile; sakıncalı olabilir.'' diye konuştu.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SAĞLIK Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA