gaziantep escort
Bugun...



'Su ve çevre konularında hızlı ve anlık çözümler yok'


facebook-paylas
Güncelleme: 23-02-2023 09:17:55 Tarih: 08-02-2023 09:42

'Su ve çevre konularında hızlı ve anlık çözümler yok'

Yağışların beklendiği gibi gerçekleşmemesi sonucu,

“kuraklık ve su tasarrufu” gündemdeki önemli konular arasında, ilk sıralarda yerini aldı.

 

Uzmanlar, su kaynaklarının korunması yanında;
yeni su kaynaklarının entegre bir sistemle planlanmasının, zaruri hale geldiğini belirtiyor.

 

Türkiye’nin toplam kullanılabilir yeraltı ve yerüstü potansiyeli 112 milyar metreküp ve

kişi başına düşen su potansiyelinin, yılda; kişi başına 1500 metre küp olduğunu hatırlatan uzmanlar,

rakamlara bakıldığında; su tasarrufunun ne denli gerekli olduğunun da göründüğünü söylüyor.

 

Bu alanda önemli çalışmalara imza atan

ALTER Uluslararası Mühendislik ve Müşavirlik’in Yönetici Ortağı Dide Özdikmen, 

su krizi ile mücadelede etkili ve entegre çözümlerin gerekliliğine işaret ederek, 

alınması gereken tedbirleri ve yapılması gerekenleri anlattı…

 

Gelir getirmeyen suyun azaltılması,

havza bazlı planlamalarla kaynakların korunması ve atık suların yeniden kullanılması ile

suyun miktar ve kalite açısından takip edilmesinin önemine değinen Özdikmen,

şu bilgileri verdi:

 

“Bilindiği gibi;

kuraklık artıyor, barajlardaki doluluk oranları gittikçe azalıyor.

 

ALTER olarak,

hazırladığımız havza bazlı kuraklık master planları da gösteriyor ki;
önümüzdeki senelerde, süreç daha da sıkıntılı bir hale gelecek ve

ani bir çözüm de, mümkün görünmüyor.

 

Dolayısıyla; kuraklık konusunda tedbirler ve eylem planlarına geçmemiz,

farkındalık yaratmamız gerekiyor.

 

Eskiden; dağıtım sistemlerinde barajların yapılması,

ana isale hatları ile belediyelere içme suyu tedariki ve temini ön sıralardayken;
şimdi, temin edilen suyun dağıtım şebekesinde optimum şekilde kullanılması 
önemli.

 

Yani; eskisi gibi kaynağın bulunması, büyük yatırımlarla o kaynağın depolanması ve

suyu tüketicilere ulaştırılmasındansa;
şu anda, mevcutta ulaştırılan suyun, kayıp kaçakları en aza indirgeyerek

son tüketiciye teslim edilmesi noktasında çalışmalar, büyük önem taşıyor.” 


Yerel idarelerin bu konudaki farkındalığının ve projelerinin de arttığını ifade eden Özdikmen;
“Zaten, mevcutta iletilen bir suyumuz var.

Ancak; belediyelerde hem idari, hem fiziki kayıp kaçaklar; çok yüksek oranda…

 

50 yıldır faaliyet gösteren ve

gelir getirmeyen suyun azaltılması konusunda

entegre çözümler sunan bir firma olarak; 26 havzadan oluşan ülkemizde,

yaklaşık 7 – 8 havzanın master plan çalışmasını, biz yaptık ve

şu an; havzalarımız ne durumda, 

kaynaklarımız ne durumda,

efektif kullanılması gereken yerüstü ve yeraltı sularımız ne durumda, biliyoruz.

 

Bunları bilen bir mühendislik firması olarak diyoruz ki;
zaten kaynaklarda sıkıntı olduğu için

yeni kaynaklardan ziyade; mevcut kaynaklarımızı düzgün kullanalım,

farkındalık yaratalım ve kayıp kaçağı en aza indirgeyelim” dedi.


Eskiyen; alt yapı sistemi,

mevcut şebekenin bilinmemesi,

coğrafi bilgi sisteminde verilerin düzenli olarak aktarılmamış olması,

bir hidrolik modelin şehir bazlı, ana boyuta bakılarak yapılmamış olması,

belediye basınç katlarının düzgün ayrılmamış olması gibi nedenlerden ötürü;
fiziki kayıp kaçakların yaşandığını söyleyen Özdikmen,

“8 Mayıs 2014 tarihinde bir yönetmelik çıktı ve tüm ilgili belediyelere dağıtıldı.

Bu yönetmelik, çok açık bir şekilde diyor ki;
belediyelerin, kullandıkları gelir getirmeyen suyu

yaklaşık yüzde 17 civarına düşürmeleri gerekiyor ki;
bu 
bazen; yüzde 50’ler, 75’ler oranında…

 

Bazı belediyelerimiz bu konuda farkındalık sahibi, çok büyük adımlar attı,

20 senedir çok iyi sistemler ortaya koyuyorlar,

ancak; hala yapılması gereken çalışmalar var” dedi.


Ölçülebilirliğin önemine de işaret eden Özdikmen,

suyun ölçülemediğinde; ne kadar kayıp kaçak olduğunun da bilinemeyeceğini ve

çözüm noktasında eksiklik yaşanacağını ifade etti.

 

Ölçülebilir alt bölgeler oluşturularak,

scada denilen, izleme sistemine entegrasyonun yapılması gerektiğinin altını çizen Özdikmen,

“Zamanla yarışıyoruz, ancak; bunu yaparken,

bazen planlaması ve master planlaması çok önemli olan konularda

hemen bir inşaata girmeyi ya da altyapı tam hazırlanmadan

hızlı tedbirler almayı, öngörüyoruz.

 

Ne yazık ki; su ve çevre konularında hızlı ve anlık çözümler yok. 

 

Düzgün planlama yapmadığımız takdirde;
hem yatırım maliyeti çok fazla oluyor, 
hem de kısa vadeli çözümler

uzun vadede daha büyük problemleri beraberinde getiriyor.

 

Bizim tavsiyemiz;
öncelikle belediyelerin, kamu kuruluşlarının, 
idarelerin

özellikle su kayıp kaçakları konusunda,

bir mühendislik müşavirlik hizmeti alarak;
problemleri ve altyapıyı 
tespit etmeleri,

mevcut altyapının haritalara işlenmesi,

modellerinin yapılması,

basınç katlarının ve alt bölgelerin oluşturulması,

alınacak tedbirlerin belirlenmesinden sonra,

önceliklendirerek yatırım planlarına geçilmesidir” dedi.

 

Kısa, orta ve uzun vadeli planlamalar yapılmadan, yapılacak yatırımların;
önceliklendirilmesi düşünülmeden,

mali ve teknik fizibilitesine bakılmadan altyapı konusunda inşaatlara başlandığı zaman

çözümlemelerin yetersiz kaldığını belirten Özdikmen;
kuraklık sıkıntısının günübirlik çözülebilecek bir yöntem olmadığının ve

bu sebeple; mevcut kaynakların, iyi yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER GÜNDEM Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA