gaziantep escort
Bugun...



'Günümüzde karşılaştığımız hastalıkların birçoğunu beyin üretir'


facebook-paylas
Güncelleme: 18-08-2023 08:02:05 Tarih: 12-07-2023 08:44

'Günümüzde karşılaştığımız hastalıkların birçoğunu beyin üretir'

Stres ve gerginliklerle dolu bir dünyada yaşıyoruz.

Sadece kendi hayatımızda değil;

çevremizde olan tüm gelişmeler de bizi doğrudan veya dolaylı olarak etkiliyor.

 

Peki; olumsuzluklardan etkilenmeden,

kendi iç dünyamızı nasıl huzurlu hale getirip, mutlu olabiliriz?

 

Kişisel Gelişim Uzmanı Turhan Güldaş,

mutluluğun formülü olarak tanımladığı “Bana farketmez” modunu anlattı.

 

Hayatımız, sadece güzellikler veya sadece olumsuzluklardan oluşmuyor

 

İnişler, çıkışlar, mutluluklar, hayal kırıklıkları yaşamın doğal akışı içinde olağan şeyler.

Bizim çizgimizi belirleyen ise; karşımıza çıkan tüm bu durumları nasıl karşıladığımız oluyor.

 

Kişisel gelişim konusunda

yıllara varan deneyimlerim, araştırmalarım ve gözlemlerim sonucunda

bu felsefeyi anlatan aynı isim de bir kitap da yazdım.

“Bana farketmez” modunu, mutluluğa açılan kapı olarak tanımlayabiliriz. 

 

‘Bana farketmez’ felsefesini hayatı boşverme gibi değil;
kafaya takmama sanatı gibi düşünebiliriz

 

Kendimizle ilgili veya çevremizde bizi etkileyen

olumsuzlukları, stres kaynaklarını, kendimize zarar verecek şekilde içselleştirmemeliyiz.

 

Bunca stres ve gerginliğin olduğu günümüz dünyasında,

insanın kendi iç dünyasını kontrol edebilme hali,
huzuru ve mutluluğu beraberinde getirir.

 

Bu bilinç standardına erişmenin ve iç dinginliği yakalamanın formülü de;
olan biteni, abartılı şekilde kafaya takmamaktan geçer.

 

Hayatta önümüze net ve kesin planlar koyduğumuz zaman, hayal kırıklıkları yaşayabiliriz

 

Kısa vadeli hedeflerin gerçekleşmesi zordur.

Onun yerine; daha uzun vadeli ve geniş çerçevede hedefler koymak, daha iyidir.

 

Örneğin, hayalinizde bir araba varsa;
kendinizi kesin bir zaman, marka, renk vs konusunda şartlamayın.

Onun yerine, zaman ve markadan bağımsız olarak;

sadece, araba hayalini kurmak; sizi hedefinize daha kolay ulaştıracaktır.

 

Takıntı yapmak yerine;

hayatı biraz akışına bırakıp, sizi nereye götürdüğüne bakmak gerekir.

Herşey kontrolümde olsun mantığı, doğru değildir.  

 

Bazen, hayatla ilgili öyle planlar kurarız ki;
gerçekleşmediğinde büyük hayal kırıklıkları yaşarız

 

Ancak, yıllar sonra geriye dönüp baktığımızda;

çok kez “iyi ki olmamış” deriz.

 

Elbette; planlarımız, hedeflerimiz olacak ve bu doğrultuda çalışacağız ama;

bunları takıntı haline getirip, şartları fazlasıyla zorlamak;
mutsuzluk ve üzüntüyü de beraberinde getirebilir.

 

Birşeyi istemek ayrı;

bilinçaltımıza ve evrene bunu empoze etmeye çalışmak, ayrı şeylerdir.

 

Bu yüzden; olayları birazda akışına bırakmak gerekir.

Bir konuda elimizden gelenin en iyisini yaptıktan sonra;

olası bir olumsuz sonuçta, kendimizi perişan etmemeliyiz.

 

Hayatı akışına bırakmak;

kendi yaşamımız, amaçlarımız ve mutluluğumuz için

elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmaktır

 

Hedeflerinize ulaşamamış olmanız, sizi mutsuz etmemeli;
aslen, gittiğiniz yoldan mutlu olmalısınız. 

 

Günümüzde karşılaştığımız hastalıkların birçoğunu, beyin üretir.

Stres, kendimizden memnun olmama hali,

bize; hastalık olarak geri döner.

 

İnsanların kendi kendini kontrol edebilme hali, içsel huzur ve konfor sağlar.

‘Bana farketmez’ modu; umursamaz olup, pasif kalıp, bir şey yapmama hali değildir.

Bu mod, özgüven yüksekliğini belirten seviyedir. 

 

Özgüven nedeniyle kendinden emin olmaktan dolayı oluşan “Bana farketmez” hali;
sizi zaten; mutlu ve dingin bir hale getirecektir.

 

Hayatınızın farklı dönemlerinde;
çevrenizde, sizi aşağıya çekmek isteyen insanlar olacaktır

 

Başkalarının düşüncelerine göre; kendi, hayat çizginizi değiştirmeyin.

İnsanın sosyal yaşamda genelde 3 temel isteği vardır;

- Kabul edilme,

- Beğenilme,

- Takdir edilme.

 

Eğer; başkalarının sizi beğenmesini, takdir etmesini

kendiniz için vazgeçilmez olarak görürseniz, bunun esiri haline gelirsiniz.

 

Seçtiğiniz yol ve düşünceleriniz, sizin tercihlerinizdir ve başkasını ilgilendirmez.

Başkalarının düşüncesine “Bana farketmez” derseniz; kendi yolunuzda mutlu olursunuz. 

Başkalarının düşüncelerini önemsemeyen insan, özgüvenli insandır.

 

Özel hayatta, yani; ikili ilişkilerde de durum farklı değildir

 

İkili ilişkilerde, bazı insanlar karşısındakine bağımlı hale gelir.

”Sensiz yaşayamam!” deme hali, buna örnektir.

Bu durumun panzehiri de “Bana farketmez” modudur.

 

Bu yaklaşım, ilişkiyi önemsememe hali değildir.

‘Yarın sen olmasan da ben kendi ayaklarımın üzerinde durabilirim’ demek, büyük bir güçtür.

 

6 ayda, bu aşamaya gelmek mümkün

 

‘Bana farketmez’ moduna ulaşan insan;
anda kalmayı başarır, geçmişe takılı olmaz.

 

Takıntılarından kurtulur, 

başkalarının kendisiyle ilgili davranışlarını, düşüncelerini önemsemez.

 

Obsesifliğin altyapısında, özgüven yetersizliği vardır.

Kendinizle barışıp, kendinizi sevmelisiniz.

Bu moddaki insanın gelecek kaygısı yoktur.

 

Bu felsefeyi benimseyip;

her gün, ‘bugün daha mükemmel bizi yaratıyoruz’ mantrasını* yazan kişi

6 ay içinde “Bana farketmez” moduna ulaşacak ve iç huzurunu sağlayacaktır.

 

 

*Mantra;

bir sesi, kelimeyi ya da ifadeyi;

arka arkaya tekrarlamak anlamına gelen, antik bir öğreti.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SAĞLIK Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA