gaziantep escort
Bugun...



'Türkiye, Avrupa’nın tedarik zinciri ve enerji arzında yaşadığı zorlukları hafifletebilir'


facebook-paylas
Güncelleme: 11-11-2023 13:57:14 Tarih: 28-10-2023 15:02

'Türkiye, Avrupa’nın tedarik zinciri ve enerji arzında yaşadığı zorlukları hafifletebilir'

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği; rüzgar sektörü adına,

Avrupa genelindeki yoğun faaliyetlerini;

WindEurope iş birliğiyle bu kez, Avrupa Parlamentosu’na taşıdı. 

 

Brüksel’deki AP binasında gerçekleştirilen ve

‘Rüzgar Enerjisi Tedarik Zinciri Zorlukları, Çözümleri ve AB Bölgesi için Alternatifler’

başlıklı toplantı, Türkiye rüzgar sektörü adına;
yakın ve orta vadede son derece olumlu mesajların verildiği, konuşmalara ev sahipliği yaptı. 

 

 

Toplantıda konuşan;
Avrupa Birliği Enerji İşlerinden Sorumlu Komiseri Kadri Simson,

Avrupa’nın, enerji arz güvenliği açısından iddialı hedefleri olduğuna değinerek;
AB ülkelerinin, rüzgar alanında Türkiye ile yakından çalışmaya ve

bu alandaki iş birliği fırsatlarını artırmaya odaklanacaklarını belirtti.

 

“Rüzgar; enerji dönüşümünü geçekleştirmek için stratejik bir sektör.

2030 yılında; rüzgar enerjisi, Avrupa Birliği'nin en büyük elektrik kaynağı olacak.

 

Avrupa Komisyonu da yeni bir rüzgar paketini kabul etti.

Paket; rüzgar enerjisini ve endüstriyi rahatlatmak,

desteklemek ve canlandırmak için altı eylem kategorisini ortaya koyuyor”

şeklinde konuşan Simson;

izin süreçlerinden yarışma sistemlerine

finansmana erişimden dijitalleşmeye kadar;

farklı alanlardaki düzenlemeler hakkında, bilgiler verdi. 

 

“Türk firmaları AB türbin üreticilerinin ana ortaklarından biridir” diyen Kadri Simson, 
Türkiye’nin deniz üstü de dahil olmak üzere;

rüzgar gücünü artırmak için iddialı planları olduğunu hatırlatarak;
sözlerine, şöyle devam etti:

 

''Türkiye pazarı, AB'li üreticiler için çok önemli.

Birlik; AB rüzgar üreticilerine verdiğimiz desteğin,

Türkiye'ye de fayda sağlayacağını umuyor.

 

Ve güvenilir bir ortağın

sağlam üretim temeline güvenebileceğinizi de biliyorsunuz. 

 

Biz de; bu alanda, mevcut zorlukların üstesinden gelmek,

rüzgar enerjisinin entegrasyonunu kolaylaştırmak ve

bu alandaki üretim kapasitesini artırmak için

Türk ortaklarımızla birlikte çalışmaya hazırız.” 


Dünya enerji görünümü hakkında genel bilgiler paylaşan

Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol,

Avrupa’nın şu anda yeni bir endüstri stratejisi için

bir yol haritasına ihtiyacı olduğuna, değindi.

 

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden sonra;
piyasaların gazın bulunabilirliği, gaz ve enerji fiyatları açısından

Avrupa ve ötesindeki tüm şok dalgalarıyla birlikte;
bir doğal gaz krizi yaşadığını ve

şu anda; başka bir krizle karşı karşıya olduğunu belirten Birol,

şunları kaydetti:

 

“Enerji güvenliğinden bahsettiğimizde;
iklim değişikliğiyle mücadelemiz 
kadar, önemli olduğunu düşünüyorum.

 

Daha çok petrol mü,

daha çok gaz mı,

yoksa; alternatiflere mi bakmalıyız?

 

Bana göre;

rüzgar, güneş, hidrojen, nükleer enerji, bunların hepsi;

sahip olunabilecek alternatifler.

 

Rüzgarı, yalnızca iklim hedeflerimize ulaşmanın bir aracı olarak değil;

enerji kaynaklarımızı güvence altına almanın bir aracı, olarak düşünmeliyiz.

 

Rüzgar; yakın zamanda,

diğer enerji kaynaklarını geride bırakarak;

Avrupa'nın bir numaralı elektrik üretimi kaynağı, olacak.

 

Avrupa, temiz enerji teknolojisi üretiminin bir sonraki bölümünde;
rekabetçi bir konuma 
sahip olmak istiyorsa,

tıpkı; diğer ülkelerin yaptığı gibi

kendi endüstrileri için teşvikler sağlaması gerekiyor.  

 

Avrupa'nın çok iyi ve avantajlı bir konumu var,

ama; artık, sağduyulu ve gerçekçi dünya politikalarıyla

bir çözüm bulmasının, zamanı geldi.

 

Rüzgar enerjisinin çok daha hızlı yayılımını sağlamak adına;

ikincisi, komşuları ve müttefikleriyle birlikte;
şimdi rüzgar endüstrisini geliştirme zamanı.” 


Toplantıda söz alan,

Avrupa Parlamentosu Üyesi Ryszard Czarnecki de

Avrupa Birliği'nin şu anda “geleceğe yönelik kolektif taahhütleri” harekete geçiren

değişim rüzgarlarının etkisi altında olduğunu belirterek, şunları söyledi: 

 

“Başta rüzgar enerjisi olmak üzere,
yenilenebilir enerjiye olan talep;

küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar ve 

Avrupa Birliği'nin enerji güvenliği arayışı gibi

çeşitli faktörler nedeniyle; artış gösterdi.

 

Belirsizlikler yaşadığımız şu dönemde;

Türk rüzgar endüstrisinin,

bölgesel enerji istikrarının desteklenmesinde yaratabileceği

önemli etkinin farkına varmak, çok önemli.

 

Türkiye; Avrupa ile Asya arasında köprü oluşturan

benzersiz jeopolitik konumuyla, bu dönüşümde önemli bir rol üstleniyor.

 

Avrupa Birliği üyeliği yolunda potansiyel bir aday ülke olarak; 

Türkiye'nin, enerji geçişine katılımı çok büyük, gerçekten muazzam bir önem taşıyor.

 

Rüzgar enerjisi de dahil olmak üzere,

Türkiye’nin büyüyen yenilenebilir sektörü;

bize, bir umut ışığı ve örnek alınacak bir model sağlıyor.''

 

Toplantının moderatörlüğünü üstlenen ve

“Rüzgar enerjisini evimizde üretiyorsak, kimse sorun yaratamaz” diyen 

WindEurope CEO’su Giles Dickson ise;
Avrupa'nın artık çok iddialı olan iklim ve enerji güvenliği hedeflerini gerçekleştirmek istiyorsa,

mevcut fabrikaları genişletmesi ve iyileştirmesi gerektiğine dikkat çekerek;
“Avrupa hükümetlerinin;

Avrupa'nın ve Türkiye'nin rüzgar enerjisi sektörünün

tam rekabet gücüne sahip olmasını ve büyüyebilmesini sağlamak için

ihtiyaç duyulan yatırımları destekleyecek teşvikleri uygulamaya koyması, çok kritik” 

tespitinde bulundu. 

 

Avrupa Parlamentosu’nda Türk rüzgar sektörü adına konuşan

TÜREB Başkanı İbrahim Erden, rüzgar sektöründe,

üretiminin yüzde 75’ini ihraç eden Türkiye'nin;
elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 11'ini rüzgar enerjisinden sağladığını, 

Türkiye’nin Avrupa’nın rüzgar sanayisinde en güçlü 5. ülkesi olduğunu ve

12 GW’lık toplam rüzgar kurulu gücü ile

yine Avrupa'da, altıncı sırada yer aldığını belirterek;

şunları söyledi: 

 

"Türkiye, 85 milyon nüfusa sahip çok büyük bir pazar ve

aynı zamanda, büyük bir üretim potansiyeli mevcut.

 

Ülkemizde, yılda 330 terawatt saat enerji üretiliyor.

Bunun 35 terawatt saati rüzgardan,

yaklaşık 20 terawatt saati ise; güneşten geliyor.

Ve ülkemiz; bunu, toplam 106 GW’lık kurulu kapasiteyle yapıyor.

 

Bunun içinde rüzgar, zaten; yaklaşık 12 GW’a ulaştı ve

ülkemizi, Avrupa rüzgar kurulu kapasitesinde altıncı sıraya getirdi.

 

Rüzgar enerjisi kurulu gücümüzün

verilen ve verilmesi beklenen lisanslar,

kapasite artışları ve hedeflenen 5 GW ile

2035’te 43 GW’a kadar ulaşabileceğini öngörüyoruz.

Sektördeki yeni lisanslar, bu kapasite artışında rol oynayacak.

 

Türkiye, ayrıca; bu kurulu güç öngörüsünü destekleyecek şekilde,

deniz üstü rüzgar enerjisinde de projeler hayata geçirmeyi hedefliyor. 

 

Şu anda, dünyada değişim rüzgarları esiyor ve

bu değişimin sonuçlarını, birlikte elde etmemiz gerek.

 

Türkiye de çok yönlü bir ülke.

Yerel rüzgar enerjisi gücüyle Türkiye;

Avrupa rüzgar endüstrisi ile iş birliği yapabilir ve 

Avrupa’nın tedarik zinciri ve

enerji arzı sorunları açısından yaşadığı zorlukları, hafifletebilir. 

 

Rüzgar enerjisi pazarı;
pazar büyüklüğü, arz güvenliği,

hem Türkiye’de, hem de Avrupa’da son kullanıcı yararı,

tüm bu konularda rüzgarla birlikte;

hem Avrupa, hem de Türkiye için kazan-kazan sağlayabiliriz.”







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EKONOMİ Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA