gaziantep escort
Bugun...



'3 prostat hastalığı birbirleriyle karıştırılabiliyor'


facebook-paylas
Güncelleme: 19-12-2023 09:17:24 Tarih: 12-11-2023 08:56

'3 prostat hastalığı birbirleriyle karıştırılabiliyor'

Soldan sağa: Prof. Dr. Burak Turna ve Op. Dr. Emir Akıncıoğlu

 

 

Özel Sağlık Hastanesi Robotik Cerrahi Direktörü Prof. Dr. Burak Turna ve

Üroloji Birimi Uzm. Op. Dr. Emir Akıncıoğlu,

50 yaş üstü 50 erkeğe yönelik, bir üroloji konferansı gerçekleştirdi.

 

Özel Sağlık Hastanesi toplantı salonunda düzenlenen konferansta;
ürolojik erkek sağlığı konusunda bilgiler veren 

Prof. Dr. Burak Turna ve

Üroloji Birimi Uzm. Op. Dr. Emir Akıncıoğlu, konukların sorularını da yanıtladı.

 

Konferans kapsamında;
üroloji, prostat hastalıkları, erkeklerde sıklıkla görülen prostat kanserindeki modern tanı ve 

tedavi yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgiler veren Prof. Dr. Burak Turna,

50 yaşın üstündeki erkeklerin her yıl;

mutlaka, ürolojik muayeneden geçmesinin önemli olduğuna dikkat çekti.

 

Prof. Dr. Burak Turna,

“Çocukluk çağından ileri yaşlara kadar,

geniş bir yaş aralığındaki hasta grubuyla ilgileniyoruz.

 

Prostat, idrar ve meni akışına yön veriyor;

meninin içeriğinin büyük kısmını üretiyor.

 

Erkeklik hormonu nedeniyle de

hayat boyu büyüme eğiliminde olan bir organ.

 

Temelde, 3 prostat hastalığından bahsedebiliriz.

Prostat iltihabı,

yaşa bağlı (iyi huylu) prostat büyümesi,

bir diğeri de prostat kanseri.

Bu hastalıklar, birbirleriyle karıştırılabiliyor.

 

Yaşa bağlı prostat büyümesi, genellikle 50 yaşın üstünde ortaya çıkıyor ve

3 erkekten birinde görülebiliyor.

 

İdrar yapmayı zorlaştırarak,

hastaların hayat kalitesini ciddi biçimde etkiliyor.

 

Prostat büyümesi;
daha sık idrar yapma,

gece idrarı için uyanma,

ani idrar ihtiyacı,

idrar kaçırma, 

kesik kesik idrar yapma ve

mesanenin tam olarak boşalmama hissi olarak, kendini belli ediyor.

 

Bu hastalarda tanı için parmakla muayene ve

kan testi (PSA), sıklıkla kullanılan yöntemlerdir.

 

Birçok hastaya ultrasonografi yapılıyor ve işeme testini de istiyoruz” diye konuştu.

 

İlk başvurulan tedavi metodunun ilaçlar olduğunu dile getiren Prof. Dr. Turna,

“Acil bir ameliyat gereksinimi yoksa; çoğunlukla ilaç tedavisi öneriyoruz.

Bu ilaçların, uzun süre kullanılması gerekiyor.

 

İyi huylu prostat büyümesinde ilaca cevap vermiyorsa,

geçmişte en çok tercih edilen yöntem, TUR ameliyatıdır.

 

Dünyada bu ameliyat ortalama 50 yıldır yapılmaktadır.

Günümüzde; teknolojilerin devreye girmesiyle,

güncel tedaviler de uygulanıyor.

 

Bunlar; lazerle prostat ameliyatı 'holep',

bir diğeri de, su buharı tedavisi denilen 'rezum' tedavisidir” ifadesini kullandı.

 

Ülkemizde kullanılan bir tedavi türü olan 'rezum' hakkında bilgi veren Prof. Dr. Burak Turna,

“Rezum; yaşa bağlı prostat büyümesi olan hastalarda,

radyofrekans enerjiyle büyümüş prostat dokusunun

su buharıyla yok edilmesi işlemidir.

 

Kısa sürmesi nedeniyle;
ileri yaşlardaki ve anestezi alamayacak hastalarda, uygun bir tedavi yöntemidir. 

 

Cinsel işlevinin korunmasını isteyen genç hastalarda da,

tercih edilen bir tedavidir.

 

İşlem, lokal anestezi altında da yapılabilmektedir.

İşlem, en büyük prostatlarda bile;
başından sonuna, yaklaşık 10 dakika kadar sürer.

Hastalar, aynı gün evlerine gidebilir.

Basit ve kısa bir işlemdir, ama; tedavi süresi zaman almaktadır.

Hastaların, 1 hafta kadar sondalı kalması gerekebilir” dedi.

 

Lazerle prostat ameliyatlarından 'holep' hakkında bilgi veren

Op. Dr. Emir Akıncıoğlu da şunları söyledi:

 

“Holep; tamamen kapalı bir ameliyat türü.

Yani; vücutta herhangi bir kesi olmadan,

idrar kanalı yoluyla gerçekleştirilen bir ameliyat.

 

TUR ameliyatında bir kazıma işlemi yapılırken;

Holep'te, bu dokuyu bir bütün olarak çıkarıyoruz.

 

Bir bütün halinde buradaki dokuyu uzaklaştırabildiğimiz için,

çok büyük prostatlara bile uygulanabiliyor.

 

Hastayı, açık ameliyattan kurtarıyor.

Bütün halinde uzaklaştırıldığı için daha az kanamalı ve daha az riskli bir yöntem.

 

Geride artık doku bırakma riskimiz de daha düşük.

Uzun vadede, bu hastalığın tekrar etme olasılığı da daha düşük oluyor. 

 

Ameliyat sonrası iyileşme ve

2 gün içinde sondadan kurtulmak da mümkün.

 

Bu ameliyat, prostatın büyüklüğüne göre değişmekle birlikte;
bir ve bir buçuk saat kadar sürebiliyor.

 

Komplikasyon olarak;
literatürde, % 1 idrar kaçırma 
bildirilmiştir.

Ancak; tecrübeli ellerde ve teknolojik olarak ileri merkezlerde,

bu oran daha da düşüktür.

 

Genelde; hastalar, sonda alındıktan sonra,

bir ve iki gün içinde taburcu oluyor.

 

Operasyon sonrasında;

hastalardan bol su tüketimi,

yumuşak yerde oturması ve ıkınma hareketlerinden kaçınma istiyoruz.

Sonrasında, rahat bir iyileşme dönemi oluyor”

 

Prostat kanserinin erkeklerde en sık görülen kanser türü olduğu bilgisini veren

Op. Dr. Emir Akıncıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Her 6 - 7 erkeğin birinde görülebilen bir hastalık.

Erken tanı konulduğunda ise;
çok iyi 
tedavilerin yapılabildiği bir kanser türüdür.

 

Prostat kanseri;
prostat hücrelerinin kontrolsüzce ve hızla 
büyümesiyle meydana geliyor.

 

Genelde; ileri evrelerde,

kemik ağrıları ve idrarı yapamama gibi belirtilerle kendini belli eder.

 

Bu kanseri saptamak için

temel iki yöntem; parmak muayenesi ve kanda PSA testidir.

 

Muayene ve PSA’da şüphe varsa;

yapılması gereken tetkik, MR filmi çekimini kullanıyoruz.

Mümkünse de, doğru sonuç için

yüksek çözünürlüklü (3 Tesla) MR daha başarılı sonuçlar vermektedir.

 

Elde edilen parametrelerin değerlendirmesi yapılarak,

hastalara erken evrede tanı konulur.

 

Tümörün yerini daha net olarak belirleyebilen bu yöntem sayesinde;
biyopsi 
öncesi uygulanması durumunda,

biyopside daha doğru sonuçlar elde edilebilmektedir.

 

3 Tesla MR için;
yaklaşık, 45 
dakika çekim süresi gerekir ve

bu alanda deneyimli bir hekim grubuna da ihtiyaç vardır.

 

Bundan sonra, biyopsi süreci başlar.

MR Füzyon Biyopsisi yöntemiyle prostat kanseri tanısında;
klasik biyopsi yönteminden kaynaklanan

hataların ve gecikmenin önüne geçilerek;

daha erken dönemde tanı konulması ve

bu sayede; uygulanacak tedavinin daha başarılı olması sağlanır.

 

MR Füzyon Biyopsisi;
gereksiz biyopsi tekrarlarını önleyerek, avantaj sağlar.

 

Klinik olarak; saldırgan tümörlere daha hızlı tanı konulmasını sağlar.

Daha doğru oranda tanı konulduğu için,

bu hastalara gereksiz tedavilerin uygulanmasının da önüne geçilir”

 

Prostat kanserinde, tanının genelde lokal evrede konulduğunu kaydeden

Prof. Dr. Burak Turna, şu bilgileri verdi: 

 

“Prostatın kabuğuyla beraber tamamını alıyoruz ve

çoğu hastada, prostatın çevresindeki lenf bezlerini de çıkarıyoruz.

 

Burada deneyimli bir ekibe ihtiyaç var.

Komplike ve karmaşık bir ameliyattır,

çünkü; prostat karın boşluğunun en dibinde yer alır, ulaşılması zordur.

 

Genelde, robotik cerrahi denilen yöntemle yapıyoruz.

Ülkemizde bu yöntem, 15 yıldır uygulanıyor.

 

Robot teknolojisi,

bu ameliyatı daha kolay ve başarılı şekilde yapmamıza imkan veriyor.

 

Robotik cerrahi,
doktorların performansını da artıran bir tedavi.

Böylece; hem hastaların daha uzun yaşam sürmelerini,

hem de hayat kalitelerini korumalarını sağlıyoruz.

 

Ameliyat, ortalama 2 - 3 saat sürüyor;

genel anestezi altında küçük delikler vasıtasıyla yapılıyor.

 

Robot cihazı hastaya bağlanarak, bu ameliyat yapılıyor.

Hastalar 2-3 gün hastanede yatıyor ve 1 hafta kadar sondalı kalıyor.

 

Tedavi tamamlandıktan sonra da takibe devam ediyoruz. 

Robotik cerrahiyle, ekip deneyimliyse;

gerçekten, iyi sonuçlar alma şansımız bulunuyor”







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SAĞLIK Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA