gaziantep escort
Bugun...



'Gerçek olamayacak kadar güzel şeyler, genellikle gerçek değildir'


facebook-paylas
Güncelleme: 12-02-2024 09:05:48 Tarih: 29-01-2024 01:41

'Gerçek olamayacak kadar güzel şeyler, genellikle gerçek değildir'

Ponzi şemasının geçmişi hangi yıllara uzanır,

sistem nasıl çalışır,

bir yatırım teklifinin bu şema dahilinde olup olmadığını nasıl anlarsınız gibi

merak edilen tüm soruları;

KPMG Usulsüzlük Önleme, İnceleme, Ticari Uyuşmazlık ve 

Uyum Danışmanlığı, Danışmanlık Şirket Ortağı Oytun Önder yanıtladı. 

 

İşte Önder'in makalesinin tamamı:

 

Bu tür suistimal şemalarının, yatırım suistimali özelliği taşıdığına dikkat çeken Önder,

temel prensibinin; şemaya sonradan dâhil olan yatırımcıların haberleri olmadan,

kendinden önceki katılımcılara vaat edilen getiriyi ödemeleri, olduğunu söyledi.

 

“Şemaya dâhil olan her yeni yatırımcı;
kendinden önceki yatırımcılara vaat edilen getiriyi öder,

ancak; tüm yatırımcılar, bu getirinin;
sofistike yatırım enstrümanları,

ticari faaliyetler ve benzeri girişimler sonucu elde edildiğine ikna edilir.” diyen

Önder'in makalesinin devamı şu şekilde:

 

Adını 1920'li yıllardaki İtalyan dolandırıcıdan alıyor

 

Bu dolandırıcılık yönteminin, 1800'lü yıllardan bu yana uygulandığı biliniyor.

 

Örneğin; ünlü yazar Charles Dickens'in,

1844 yılında tamamladığı romanı Martin Chuzzlewit'te de;
bir Ponzi şeması örneğine rastlıyoruz.

 

Ancak, bununla birlikte;

bu suistimal şeması, ismini İtalyan dolandırıcı Charles Ponzi'nin

1920'li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nde kurduğu ve

gerek o dönemde, gerek sonrasında çok ses getiren suistimal vakasından alır.

 
Ponzi, o dönemde;
müşterilerine 90 gün içerisinde yüzde 50 ila yüzde 100 arasında değişen oranlarda

gelir vaat ediyordu ve yaklaşık bir yıl ayakta tutmayı başardığı şemanın,

tamamen yasal işlemlere dayandığı konusunda; müşterilerini ikna etmişti.

 

Bu kandırmacanın;
büyük getiri hayali ile Ponzi'nin ağına düşen müşterilerine toplam maliyetinin,

yaklaşık 15-20 milyon dolar olduğu söyleniyor.

 

Bu tutarın, bugünkü şartlarda;

yaklaşık 300 milyon dolara tekabül ettiğini,

suistimal şemasının büyüklüğünü anlatmak için vurgulamakta fayda var.

 

Bir Ponzi şeması, hayatta kalmak için sürekli yeni kurbana ihtiyaç duyar


Bir Ponzi şeması;
ne kadar karmaşık kurgulanırsa kurgulansın,

temelde; yeni kurbanların, eski kurbanlara ödeme yaptığı bir suistimal zinciridir.

Dolayısı ile en zayıf noktası; yeni kurban ihtiyacıdır.

 
Bu sebeple;
şemayı kurgulayan dolandırıcı,

sürekli olarak yeni müşterileri sisteme dâhil ederek;
eski müşterilere vaat ettiği getiriyi sağlar ve

yapıyı; kaçınılmaz son gelene dek, ayakta tutar.

 

Sistem çöktüğünde,
muhtemelen kimse; ne sisteme soktuğu anaparayı, ne de vaat edilen getiriyi alabilecektir.

 
Bu sebeple;
bazı vakalarda, sürecin bir noktasında;

suistimale uğradığını fark eden kurbanlardan bazılarının,

sistemi ayakta tutmak ve kendi parasını kurtarmak için

dolandırıcıyla iş birliği yaptığı ve hatta;
sisteme yeni müşteri kazandırdığı durumlarla da karşılaşılmaktadır.

 

O yüzden;
bir gün inanılmaz bir yatırım fırsatı konusunda sizi bilgilendiren kişi,

en yakın arkadaşınız da olsa; iki kere düşünmekte fayda var.

 

Ponzi şeması nasıl çalışır?


Şema; temelde, sisteme yeni giren

B kişisinden alınan paranın A kişisine,

C kişisinden alınan paranın B kişisine verilmesi yöntemiyle;
vaat edilen getirinin, hayali olarak sağlanması şeklinde özetlenebilir.

 

Bu tür bir şema, bugüne kadar;
özel yatırım fonları,

reklamcılık faaliyetleri,

güzellik ürünleri satışı,

internet sitesi,

hayvancılık,

kooperatif tarım faaliyetleri,

turizm,

otomotiv yatırımları vb. birçok farklı biçimde karşımıza çıktı, ancak;
bu yapıların tamamının temel özellikleri, aynı idi.

 
Tespit edilen bu şemalardan bazılarının;
iyi niyetli bir ticari girişim olarak başlayıp,

getiri taahhütleri yerine getirilemediği için

sonradan bu tür bir suistimal şemasına evirildiği,

bazılarının ise; en baştan, bu amaçla tasarlandığı bilinmektedir.

 
Örneğin;

dünya tarihinin en büyük Ponzi şeması olarak bilinen Madoff vakasında,

Amerikalı yatırım danışmanı Bernard Madoff;
müşterilerinden topladığı paralarla, hisse senedi yatırımı yaptığı Ponzi şemasında;

20 yılı aşkın sürede, bir tane bile hisse senedi almadığını itiraf etmiştir.

Bu vakanın toplam büyüklüğü; yaklaşık, 65 milyar dolar olarak hesaplanmıştır.

 

Genelde bu tür vakaların gündeme gelmesi sonrası;
insanlarda, bu tür bir şeyin başıma gelmesine nasıl mâni olurum; duygusu hâkim oluyor.

 

Ancak, ne yazık ki; bu alarm hali genelde çok kısa sürüyor.

 
Ancak, iyi haber şu ki;
bir Ponzi şemasının kurbanı olmak oldukça zor:

Gerçek olamayacak kadar güzel bir teklif, bir yatırım fırsatı ile karşılaştığınızda,
büyüye kapılmadan önce;

bunun, büyük olasılıkla gerçek olmadığını kendinize hatırlatmanız gerekiyor.

 

Bu tür suistimal girişimlerinde,

müşteri ya da kurbanlara anlatılan hikâyeler ne kadar farklı gibi görünse de

temelde; tüm Ponzi şemaları, benzer özellikleri gösteriyor:

 

Çok yüksek getiri imkânı:

Bir Ponzi şeması;
piyasa koşulları ve finansal dinamiklerle açıklanamayacak seviyede

yüksek ve sürekli gelir vaadinde bulunur.

 

Karmaşık yatırım uygulamaları:

Sıradan bir kişinin kolaylıkla anlayamayacağı kadar karmaşık yollarla,

gelir elde edildiği iddia edilir.

 

Çok gizli ve özel algısı:

Birçok Ponzi şeması örneğinde,
kurbanlara çok gizli ve özel bir gruba dâhil oldukları hissettirilir.

Bu güçlü yanılsama;
bu özel gruba katılan kişilerin şemayı sorgulamasını engelleyen,

önemli bir psikolojik bariyer vazifesi görür.

 

Herkes yapıyorsa güvenlidir, herkes inanıyorsa gerçektir algısı:

Bazı Ponzi şemalarının ise;
çok daha geniş kitlelere odaklandığını görmek mümkündür.

 

Bu tür suistimal girişimlerinde de,

yine insanın en temel içgüdülerinden birini hedeflediğini görüyoruz:

Toplulukla hareket etme, dışarıda kalmama, yalnız kalmama içgüdüsü.


Son olarak;

bir Ponzi şemasından korunmak isteyen ya da

hâlihazırda bu tür bir şemanın kurbanı olabileceğinden endişelenen kişilere,

şu önerilerde bulunmak isterim:

 

Soru sorun:

Bütün sorularınızı sorun,

sorduğunuz sorunun ayıp olabileceğini,

kulağa aptalca gelebileceğini düşünseniz dahi; sorun ve karşınızdaki reaksiyonu gözlemleyin.

 

Karşınızdaki kişi, sorduğunuz sorular karşısında giderek daha fazla geriliyorsa ve

hatta; sizi sisteme dâhil etmemekle tehdit etmeye kalkıyorsa, bir kez daha düşünün.

 

Araştırın:

Günümüzde her ticari faaliyet ya da yatırım faaliyeti,

belli yasal düzenleme çerçevelerine uygun yürütülmek zorundadır.

 

Bu yasal çerçeveler, ilk başta tüketiciyi korumak için düzenlenmiştir.

Bu düzenlemelerin varlığını ve

gireceğiniz sistemin bu düzenlemelere uyum gösterip göstermediğini kontrol edin.

 

Bilgi seviyenizin yetersiz olduğunu hissettiğiniz noktada,

bağımsız bir uzmanın görüşünü alın.

 

Kıyaslayın:

Size, serbest piyasada bir finansal enstrümanın ortalama getirisinin birkaç katı getiri vaat ediliyorsa;

bir sonraki adımınızı atmadan önce, bir kez daha düşünün.

 

Sepet yapın:

Bu getiri vaadine, daha fazla karşı koyamadığınızı ve sisteme girmeyi göze aldığınızı varsayalım.

Bu durumda, yapacağınız ikinci büyük hata; sisteme bütün birikiminizle girmek olacaktır.







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EKONOMİ Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA