gaziantep escort
Bugun...



'Tüketiciler, en az 8-9 noktadan alışveriş yapıyor'


facebook-paylas
Güncelleme: 04-10-2023 08:43:39 Tarih: 19-09-2023 09:08

'Tüketiciler, en az 8-9 noktadan alışveriş yapıyor'

Yeni ürün tanıtımları ve

perakende sektörünün geleceğine ışık tutan oturumlarıyla YZB;

14’üncü yılında, binlerce sektör paydaşını aynı çatı altında buluşturdu.

 

Bu yılki organizasyonun son oturumunda,
üreticiler ve perakende zincirleri;
tüketici tercihlerindeki değişimi,

alışveriş yaklaşımlarını,

sektörün sorunlarını,

birlikte hareket etmenin getireceği başarılı iş sonuçlarını; katılımcılarla paylaştı.

 

Yerel zincirler ve üretici firmalar ekseninde;

mevcut piyasa dinamikleri, analizler ve beklentiler

"Biz Bir Olunca Bereket Bizim Olur" oturumunda ele alındı. 

 

Moderatörlüğünü, Bloomberg HT sunucusu

Didem Arslanoğlu'nun yaptığı oturumda;
sektörün, tüm oyuncularını kapsayacak şekilde

daha verimli bir gelecek tesis edilmesi adına; yapılması gerekenler konuşuldu.

 

Oturumun konuşmacıları arasında;
Coca-Cola İçecek, Türkiye Satış Direktörü Cenk Çığrı,

İstanbul PERDER Başkanı Faruk Güzeldere,

Sütaş Süt Ürünleri Türkiye Genel Müdürü Funda Ak,

Nestlé Türkiye, Satış Genel Müdürü Kerem Kadakal,

Evyap Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmed Evyap,

Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Ömer Düzgün yer aldı. 

 

Panelin açılışını gerçekleştiren TPF Başkanı Düzgün,

gıda perakendesinin özellikle yaşamsal bir sektör olduğunu ifade etti.

 

Pandemi döneminde dahi;
sağlık ve güvenlik güçleriyle birlikte;

gıda perakendesinin, çalışmalarını aksatmadan devam ettiğini belirten Düzgün;
sektörün ne kadar kritik bir rol üstlendiğinin, altını çizdi. 

 

Düzgün;

perakende sektörünün kurallara ve düzenlemelere ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak,

tüm tarafları kapsayacak; yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.

 

Zincir mağazaları bir köprü olarak tanımladıklarını belirten Ömer Düzgün;

"Üreticiden tüketiciye gidene kadar, bir yol var.

Bu köprü üzerinde; yerel zincirler, discountlar, ulusal zincirler, sanat ticaret,

küçük esnaf, uzman mağazacılar, benzinliklerde açılan marketler, alışveriş merkezleri var. 

 

Bu köprü, üzerindeki bu yükü taşıyamamaya başladı.

Talepten çok arz var.

Bizler, kuşaklardır bu sektörde hizmet veriyoruz.

Değişim kaçınılmaz, fakat kuralsızca yürütülen çalışmalara;
yerel zincirler de üreticiler de 

tedarikçilerimiz de

vatandaşlarımız da razı olmayacaktır" dedi. 

 

Yerel zincirlerin; Türkiye'de bulunduğu bölgelere, şehirlere, ilçelere, köylere

büyük bir katkısı olduğunu belirten Düzgün,

"TPF kurulduğu günden bu yana; haksız rekabete karşı durdu.

Her şey benim olsun yaklaşımını, doğru bulmuyoruz.

Bence; böyle bir yaklaşıma, sektörün bütünlüğünü bozmaya, gerek yok.

Hep birlikte daha güçlü olmalıyız" açıklamasını yaptı.

 

Sektörün önemine ve karşılaşılan zorluklara değinen

İstanbul Perakendeciler Derneği (PERDER) Başkanı Faruk Güzeldere,

perakendecilerin; üreticilerin ürünlerini,

vatandaşlara ulaştırmakla görevli olduğunu ve

bu görevin, büyük bir sorumluluk gerektirdiğini vurguladı.

 

Üreticiler olmadan, perakendecilerin varlığını sürdüremeyeceğini belirten Güzeldere;

"Sektörümüz; ürün ve hizmetlerin tüketiciye ulaştırılmasında,

ülke ekonomisine sağladığı katma değere baktığımızda, kilit bir role sahip.

 

İlk ve ikinci çeyrek hane halkı harcamalarına göz attığımızda,

perakende ve hizmet sektörünün önemi, açıkça görülüyor" dedi. 

 

Güzeldere; günümüzde artan enflasyonun,

tüketici harcamalarını olumsuz etkilediğine dikkat çekerek;
vatandaşların harcama alışkanlıklarının değiştiğini belirtti.

 

Tüketicilerin; farklı noktalardan alışveriş yaparak,

fiyatları karşılaştırdıklarını ve sepetlerini bu doğrultuda oluşturduklarını, ifade etti.

 

İstanbul PERDER'in yaptığı son araştırmaya göre;
tüketicilerin en az 8-9 noktadan alışveriş yaptığını belirten Faruk Güzeldere,

"Sepet ortalamasında, alınan ürünler 4-5 olarak gerçekleşiyor.

Daha büyük zingir mağazalara doğru araştırmayı derinleştirdiğimizde;
bu oran 
daha da azalıyor.

Öte yandan;
tüketici eğilimlerinde, ambalajların da küçüldüğünü gözlemledik"
açıklamasını yaptı.

 

Perakendecilerin; vatandaşlarda oluşturmaya çalışılan algılarla ilgili

pek çok konuyu, aynı anda ele aldıklarını belirten Güzeldere;

"Yıllardır; Perakende Yasası gibi,

meyve sebze konusuyla birlikte; Hal Yasası gündemimizde. 

 

Tarlada bu kadar, markette şu kadar yaklaşımı;
gündeme gelmeye devam ediyor.

 

Örneğin, Antalya'dan bugün bedavaya bir ürün alsanız dahi;
bu ürünün, İstanbul'a lojistik maliyetiyle birlikte kilosu minimum 7-8 TL artıyor.

 

Zincirin son halkasında biz yer aldığımız,

tüketici; fiyatlarla mağazalarımızda karşılaştığı için

bu fiyatları belirleyen merci, bizmişiz gibi gösteriliyor.

 

Bu algının doğru olmadığını ve

karşılaştığımız diğer sorunlarla ilgili doğruları anlatmak için

büyük çaba gösteriyoruz.

Ve, ciddi bir mağduriyet yaşıyoruz" dedi.

 

İçinde bulunduğumuz süreçte;
vatandaşların uygun fiyata alışveriş yapabilmeleri için

kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte; önemli projeleri hayata geçirdiklerine de değinen

İstanbul PERDER Başkanı Faruk Güzeldere, şöyle konuştu: 

 

"Deprem sonrasında, kırmızı et fiyatlarında spekülatif bir artış yaşandı.

Ocak ayında 127 TL olan karkas fiyatları,

Mart ayında 190-195 TL fiyatına gelmişti.

 

Tarım ve Orman Bakanlığımız, Et ve Süt Kurumu ile önemli bir iş birliği yaptık.

Vatandaşlarımıza; Ramazan Ayı'nın başından bugüne,

kırmızı eti; uygun fiyatla ulaştırıyoruz."

 

Sütaş Süt Ürünleri Türkiye Genel Müdürü Funda Ak,

konuşmasına; gıda perakendesinin,

markalar için lokomotif bir öneme sahip olduğunu belirterek;
tüketici değişimlerine yönelik, paylaşımlarda bulundu.

 

Pandemiden sonra;
gıda güvenliği, güvenilir gıdaya ulaşma beklentisinin arttığını belirten Funda Ak,

"Tüketiciler, pandemi sonrasında daha güvenli buldukları markalara yöneldi.

Bununla birlikte;

benzer şekilde kalitesine güvendikleri alışveriş noktalarına, yöneldiler.

 

Araştırmalarda görüyoruz ki;
market ve süper marketlerin bu noktada tercih edilirliği, daha fazla arttı. 

 

Bu önemli bir konu, diğeri ise; iklim değişikliği.

Bugün, iklim değişikliği; tüm tarafların en önemli gündemi. 

 

Alışverişçiler nezdinde markaların yaklaşımları, tercihleri etkiliyor.

Biz, bu noktada; bireylerin yaşam kalitelerini artırmaya odaklanıyoruz.

 

Sütün iyiliğini ve bereketini yaymaya çalışıyoruz.

Doğallığını ve besin değerini garantiye alan; çiftlikten sofraya iş modelini uyguluyoruz.

 

İneklerimizin beslendiği yemden,

ürünlerimizin tüketicilerimizin sofrasına kadar olan tüm süreci, izliyoruz,

bu süreci yönetiyoruz.

 

Önceliğimiz;
ürünlerimizin güvenilir olması, 

güvenilir bir şekilde perakendeci dostlarımız vasıtasıyla,

tüketicilerimize ulaşması" açıklamasını yaptı. 

 

Funda Ak, iklim krizinin;
toplumun tüm kesimlerini eyleme geçirmesini zorunlu hale getirdiğine de değinerek,

şöyle konuştu:

 

"Sütaş olarak;
çiftlikten sofralara olan iş modelinde,

işimizi yönetirken kullandığımız tüm doğal kaynakları

dönüştürecek bir döngüsel iş modeliyle çalışıyoruz.

 

Çiftliklerimizin; gübrelerini, organik atıklarını,
yenilenebilir 
enerjiye çevirip; enerjimizi oradan karşılıyoruz.

Şu anda, enerjimizin yüzde 80'ini bu şekilde temin ediyoruz. 

Hedefimiz; 2 yıl içerisinde, bu oranı yüzde 100'e çıkarmak" 

 

Konuşmasında; tüketici yaklaşımları ve

yerel zincirlerin yapabileceği aksiyonlar üzerine duran

Evyap Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Evyap,

araştırma biliminde yer alan zayıf noktayı, işaret ederek;

"Araştırama bilimi; bütün tüketicilerin tercihlerini üst üste koyuyor ve

onun ortalamasını alıyor.

 

Esasen; ortalama tüketici diye bir şey yok. 

Şu anda; Türkiye'deki alışverişçi yaklaşımına baktığımda,

daha önce görmediğim ve hissetmediğim bir gelişme olduğunu seziyorum.

 

Bir grup; eskisine göre serbest harcanabilir nakit olarak çok baskı altında,

bir başka grup ise; eskisine göre çok daha rahat" dedi.

 

Türkiye'deki tüketici yaklaşımının,

önceki dönemlerden farklı bir evrim geçirdiğini vurgulayan Mehmet Evyap;

bu yeni dönemin, bazı özelliklerini açıkladı.

 

Bir grup tüketicinin;

uzun yıllar boyunca biriktirdikleri parayla

ev veya araba gibi büyük yatırımları gerçekleştirmek istediklerini,

ancak; fiyatların artması nedeniyle bu hedeflere ulaşamadıklarını ve

bu nedenle; parayı günlük yaşam giderlerine yönlendirdiklerini ifade etti.

 

Diğer bir grup ise;

kira ödemelerinin yüksekliği nedeniyle,

serbest harcanabilir nakitlerinin azaldığını ve

günlük ihtiyaçlarını karşılamak için daha fazla mücadele ettiklerini belirtti.

 

Evyap,

"Geçmişten günümüze bu gidişata baktığımızda,

private label yani; market markalarının büyümesi, çok fazla sürpriz değil"

açıklamasını yaptı.

 

Private Label markaların, markalı ürünlere kıyasla;
daha mütevazi giderleri olduğunun altını çizen Mehmet Evyap, 

"Operasyonel giderleri, markalı ürünlere kıyasla; daha az olduğu için

orta bir markadan daha ucuza, raflarda yer bulabiliyorlar.

 

Bu arada;

Türkiye'de ve pek çok ülkede,

hesaplı ürün kullanmaya ihtiyaç duyan tüketicilerle birlikte;

akıllı bir iş yaptım duygusuyla, private label ürün almayı tercih edenler de var.

 

Yerel zincirler; son yıllarda, discount mağazalara cevap olarak

gross segmentiyle yanıt verdi.

 

Private label konusunda;
bütün yerel zincirler, ortak 
bir private label marka yapılanmasına gidebilir,

her şeyin bir çözümü var" dedi.

 

Sektörde yaşanan değişim ve dönüşüm konusundaki görüşlerini aktaran

Nestlé Türkiye Satış Genel Müdürü Kerem Kadal, 

“Değişim, hayatımızda hep var olacak.

Ürün bulduğumuzda, mutlu olduğumuz bir dönemden;
bugünlere geldiğimizde, her şeye 
erişebiliyoruz.

 

Eminim; bundan 10 sene sonra,

o gün de; başka değişimleri konuşacağız.

 

Değişime adapte olanlar ve olamayanlar oldu mu?

Elbette oldu;
2000'li yılların başında var olan perakende zincirlerinin bazıları,

bugün aramızda yok.

 

Denizin çok öğretici olduğunu düşünerek, bir örnek vermek istiyorum.

 

Rüzgarı, sipariş etme imkanımız yok.

Rüzgar, hepimize aynı esiyor.

Bu değişikliklerin içinde beraber iyi ayarlayabilmeliyiz.

 

O yüzden; biz bir olursak, beraber olur, başarı olur.

Bugün, burada olan da olmayan da;

aynı geminin içinde mürettebat olarak duruyoruz.

Ulaşmak istediğimiz yer; alışverişçiye hizmet.

 

Beraber yapabildiğimizde, iyi işler yapabildiğimizi görüyoruz.

Dış koşulları değiştirme imkanımız, yok" dedi.

 

Konuşmasında private label ürünlere de değinen Kadal,

konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

"A kategorisiyle B kategorisinin, çok farklılık göstereceğini düşünüyorum.

Bizim içinde bulunduğumuz ürün gruplarında;

özel markaların payı, bahsedilen seviyelerde olmuyor.

 

Eğer; böyle bir durum olursa,

dönüp kendimize ev ödevi çıkarmamız gerekiyor.

Neden?

Marka olarak üzerimize düşen ev ödevini yeterince yerine getirememişiz,

alışverişçinin kafasında daha iyi bir teklif yaratamamışız,

farklılığı anlamlandıramamışızdır.

 

O yüzden de alışverişçi, tercihini özel markadan yana kullanmıştır. 

Alışverişçinin önüne, bir teklifle çıkmalıyız.

Anlamlı bir teklifle gitmeliyiz.”

 

Coca-Cola İçecek Türkiye Satış Direktörü Cenk Çığrı ise;
tüm tarafların güçlü bir iş birliği içerisinde,

alışverişçi odaklı bir dünyaya hazırlanılması gerektiğini belirterek,

şöyle konuştu:

 

"Diğer kanallar, son 4-5 yıldır önemli bir artış elde etti,

FMCG'de önemli bir payı var.

 

Ama, bu yılın ilk 6 ayına baktığımızda;
uzun yıllar sonra modern kanal 
diye adlandırdığımız;
içerisinde yerel zincirlerin de olduğu tarafın,

payını artırdığını ve diğer tarafın pay kaybettiğini gördük.

 

Demek ki; bir şeyler yapılabiliyor.

Doğru atılan adımlar olmuş ki;

tüketici ve alışverişçi davranışları,

yerel zincirler ve ulusal modern kanal yönünde değişmiş.

Bu, önemli bir bulgu.

 

Günümüzün konusu;
değişen 
alışverişçi davranışları ve ona göre hizalanabilmek, adapte olabilmek.

 

Bu anlamda, iş birliğini geliştirip;
alışverişçi odaklı bir dünyaya, kendimizi hazırlamalıyız."







Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER EKONOMİ Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HABER ARA